Sayın Mehmet Akat’a açık mektup!
24-10-07

YAZAR: FERAMUZ ACAR, DABF GENEL BASKANI
 

T.C. Kopenhag Büyükelçisi, Sayın Mehmet Akat’a açık mektup!


 

 

Cumhuriyetin ilanının 84. yıldönümü dolayısıyla şahız olarak adıma (ve eşime) göndermiş olduğunuz nazik daveti aldım.. Fakat beni (bizi) neye dayanarak davet ettiniz, bir anlam veremedim.?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1. Ben Türkiye doğumluyum fakat Danimarka vatandaşıyım, mesleğim sosyal danışmanlık ve teknik ressamlık. Çevreme sordum kimse bu kritere göre davet edilmemiş.

 

2. Ben kiracıları koruma derneğinin kurduğu yerel bir listeden Randers belediyesi meclisi üyesiyim, bunun TC ilanının 84. yıldönümü ile hiç bir iğlisi olmadığına göre, bu sebepten de davet edilmiş olamam.

 

3. O zaman, Aleviyim ve Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu genel başkanıyım, herhalde bu sebepten, Alevi toplumunu temsilen davet ediliyorum. Bu nedenle soruyorum.

 

4. Eğer öyle ise, neden Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu (başkanı) olarak değil de, özel/şahsız olarak davet ediliyorum.?

 

5. T.C.’nin resmi bir makamı olarak, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna koşulsuz tam destek vermiş Alevi toplumunun adını bile telaffuz etmekten neden kaçındığınızı açıklarımsınız.?

 

6. T.C.’nin resmi bir makamı olarak, inanç ve milliyet ayrımı yapmıyoruz, vatandaş olarak davet ediyoruz diyebilirsiniz; Ben T.C vatandaşı da değilim, tüm T.C. veya DK vatandaşlarını davet etmediğinize göre, beni Alevi federasyonu başkanı olarak davet edilmediğime göre, beni hangi kriterlere göre seçip davet ettiniz?.

 

7. T.C. ‘laik’ ve vatandaşları arasında inançlarından dolayı ayrım yapmıyorsa. Tekke zaviyeler kanunu vs. ile Alevi dergahlarımız neden kapatıldı? Cemlerimizi yasaklandı, pirlerimizin inanç önderi statüsü vs. kaldırıldı. Buna karşın Camiler, Mevlana dergahı vs. niye kaldırılıp kapatılmadı.? Dersim, Maraş, Çorum, Sivas’ta direk veya dolaylı olarak T.C devleti neden Alevileri katletti, katledilmesine göz yumdu veya sorumlularından hesap sormadı.?

 

8. ‘Laik’ T.C. devleti ve meclisi neden, şeriatçıların, ‘’Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu Sivas’ta yıkılacak deyip, diri diri 35 canı yaktıkları Madımak otelini ‘utanç müzesi’ yapıp Cumhuriyete laikliğe sahip çıkanlara sahip çıkmıyor. ?

 

9. T.C. ve kurumları olarak, Alevi inancımızı ve cemevlerimizi neden resmen tanıyıp yasal güvence altına almıyor. ?

 

10. T.C. başbakanı Tayyip Erdoğan ‘Cemevleri cümbüş yeri’ diye resmen inancımıza hakarete bulundu, Cumhuriyet kurumları neden hala bir yasal işlem başlatmadı? ‘’Kuran Anayasamızdır Türban sancağımızdır’’ diyen bir kişiyi hem de başkan olarak dokunulmazlık zırhıyla korumak laikliğe uyar mı ?

 

11. Okul, yol, sağlık hizmeti değil de, Alevi köy ve mahallerine inançları gereği hiç gitmedikleri halde, neden camiler yapılıyor, imamlar atatıyor?. Aleviler Laik T.C. devletine, kapılarının önüne cami dikip, bizi bu dünyada uyutmasın, öbür dünya hayalleri ile avutsun diye mi, vergi veriyor.

 

12. Neden Alevilerinde verdiği vergiler, devletin diyanet ve başka kurumları aracılığı ile sadece belirli bir inanca hizmet veriliyor.. Diğer inançlar zorla asimle ediliyor.. 84. yıldönümünü kutlayacağımız Cumhuriyet Alevilerden aldığı vergi karşılığında,, inanç bazında Alevilere ne verdi.? İnançları bu şekilde finansa etmek laik devletin görevimidir.?

 

13. Başka inanç mensupları veya inançsızların verdiği vergilerle yapılan camide, onların vergisinden maaş alan imamın ardında, kılınan namaz kabul olunur mu?, Kuran hadislerde, ‘’laik Cumhuriyet’ yasa ve Diyanetinde bu konuda bir sure, hadis, kanun, fetva yok mu?

 

14. Anayasada okuma yazma, bilim teknik, anadilde eğitim vs. ders olarak değil de, neden bir tek DİN dersi zorunlu ders olarak geçiyor.? Laik devletin anayasasında zorunlu din dersi olur mu ? Neden okullarda Alevi veya hiç inanmayanların çocuklarına zorunlu Sünni/İslam şeriat dersi veriliyor.? Askeri darbe yapıp, ‘laik’ Cumhuriyetin anayasasına bu zorunlu din dersini sokan, generallerden neden hala hesap sorulmuyor? TSK, savcılar, devlet, laikliğin mi, yoksa şeriatın mı bekçisi..?

 

15. Devletin insanların dini inancını sorma hakkı var mı, varsa sordunuz mu, yoksa vatandaşların kimlik/nüfus cüzdanlarına belirli bir inancı yazma hakkını size kim verdi?

 

16. Cumhuriyette, inanç özgürlüğü, insan haklarına saygı, eşitlik, demokrasi hak hukuk laiklik olmadıktan sonra, İran İslam Cumhuriyeti de, bir cumhuriyet.. Türkiye Cumhuriyetinin, İran Cumhuriyetinden farkı ne, Şii değil de, Sünni İslam din devleti oluşu mu?

 

17. Alevi inancını, toplumunu, kurumlarını resmen tanımayan, adını bile anmaktan çekinen Cumhuriyetin, yıl dönümü davetinize ben/biz hangi yüzle katılalım sayın büyükelçi.. Yarın çocuklarımız yüzümüze tükürmezler mi?

 

18. Hadi her şeye rağmen hoş görü bizden olsun, Cumhuriyetimize sahip çıkıp koruyalım, davetinize katılalım.. Yüce Cumhuriyetimizin 84. kuruluş yıldönümü dolayısı ile Alevi toplumu adına bir iki kelime söyleme hakkımız, imkanımız olacak mı ? Yoksa her zaman olduğu gibi ‘laik’ devletin baba ve imamı konuşup, biz Aleviler eyvallah mı diyeceğiz. ?

 

19. Benim ve eşimin başı; kurana hadise türbana değil, Bektaşi erenlerinin dediği gibi, gövdemize bağlı.. Davetinizde yukarıdaki görüşleri dile getirdiğimde, resmi görevliler ve saygıdeğer davetlileriniz, aşırı milliyetçi ve dini duygularına dizgin vurup, bize tahammül gösterebilecekleri mi?

 

20. ‘Laik’ T.C. devleti, yüz binlerce asker, polis, güvenlik gücü ile Maraş, Çorum, Sivas’ta, Alevilere yapılan katliamlara engel oldu mu?. Daha geçen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Fransa’da ki Türkiyeli yurttaşlarla yaptığı bir toplantıda Fransa Alevi Federasyon başkanımıza hakaret saldırı yapılmasına engel olamadınız. Davetinizde bana ve eşime karşı olabilecek bir hakaret, saldırıyı nasıl engellemeyi düşünüyorsunuz.?

 

21. Yoksa ‘’Laik’’ Türkiye Cumhuriyetinin bir makamı olarak, davetinize kendi güvenliğimiz açısından kimliğimizi gizleyip, sayın İslam-i Başbakan ve Cumhurbaşkanınızı memnun etmek için, araziye uyup, başımıza türban bürünüp gelmemizi mi öneriyorsunuz?..

Bilelim ki ona göre bir karar verelim.

 

Bu sorulara, şahsım ve kurumumuz DABF adına yazılı cevap vermenizi rica ediyorum. Toplumumuz içinde inanç, kültür, kimlikler arası saygı ve hoşgörünün güçlenmesi ve yüce Türkiye Cumhuriyetimizin, ne kadar laik, inançlara eşit, saygılı, çağdaş bir ülke olduğunu göstermek için, bu sorumlarımıza vereceğiniz değerli cevapları Türk ve Danimarka basını/kamuyu ile paylaşmak istiyorum..

 

Saygılarımla

DABF Başkan

Feramuz Acar