Aleviler, Alevi diyaneti değil, laik Cumhuriyet istiyor.. DABF G-sekreteri

 

DABF G-sekreteri

Feramuz Acar

 

Geçen hafta, kısa adı CEM vakfı olan, Cumhuriyetçi Eğitim Merkezi, başkanı İzzettin Doğan, 8-9 Kasım tarihlerinde yaptıkları sözde “Anadolu İnanç Önderleri” toplantısı ardından, Alevilerin yüzde 99’nu temsil ettiklerini ileri sürüp; Diyanet Alevileri temsil etmiyor, kaldırılmasına da güç yetmiyor, o zaman bizde devlet himayesinde Alevi Diyaneti istiyoruz deyip, bu amaçla da Alevi İslam Din Hizmetleri Teşkilatı ismiyle bir kurum   oluşturacaklarını açıkladı.   Bu toplantıya birçok Alevi kuruluşu gibi, Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu olarak bizde davet edilmedik, edilen kuruluşların çoğunluğu da toplantıya katılmadılar.

 Çünkü 2000 yılında Türkiye’de Alevi Bektaşi Kuruluşlar Birliği kuruluş çalışmalarına katılan, sonra ne hikmetse ayrılan Cem Vakfı / İzzettin Doğan; 1980'li yıllarda Milliyetçi Demokrat   Partiden girdiği seçimde, köyünden bile   ancak üç oy aldığını unutup, bugün   Cem Vakfı ve İran çizgili Ehlibeyt Vakfı dışında, Alevi Bektaşi Federasyonu altında birleşen, 700’ ün üzerinde Alevi kuruluşunu siyaset yapmakla suçlayarak, Alevilerin birliğinden ayrıldı. Bütün çağrı ve davetlere rağmen, ayrı baş çekerek, hakim güçlerin Alevi toplumunu böl parçala yönet oyunlarına ortak olma, Alevileri asimle etme, (hınzır paşa) yolunu seçti. Bize göre, Cem Vakfı ve İzzettin Doğan, Alevilerin % 99 değil, ancak kendi dar çıkarlarını temsil etmektedir.

 Geçmişi bırakalım, daha dün ‘ ’Aleviler Müslüman’dır, Müslümanların ibadet yeri Camidir, Cemevi ibadet yeri değildir, buyurun Camiye’’   diyen, başbakan Tayip Erdoğan’ın ”devletin inançlar arasında eşit uzaklıkta olmalı”   sözlerini umut verici bulan İzzettin Doğan, belki Tayyip Erdoğan’ın çağırdığı yola (camiye) gidebilir, fakat biz gitmiyoruz. Dün Alevilerin oylarını, sağ partilere, Demirel’e, Çiller’e, MGK’ya Ecevit’e vs. pazarlamaya çalışan İzzettin Doğan’ın, Aleviliğin, İslam dahil birçok inancın karışımından oluşan, kendi başına ayrı bir inanç olduğunu bile bile,   şimdi de Alevi İslam terimini ortaya atarak, yolumuzu bulatmasını ve Alevileri, İslam AK parti iktidarına pazarlamaya çalışmasını kınıyoruz.  

Aleviler olarak, Alevi diyaneti değil, laik, demokratik cumhuriyet istiyoruz. Bizce insanlar birbirinin inançlarına saygılı olmak şartıyla, istedikleri gibi inanmalı, inandıkları gibi yaşamalıdır. Devletin tek görevi tarafsız bir şekilde bu hakkı korumak olmalıdır.

Bugüne kadar sözde laik devlet,Alevilerin varlığını kabul etmeyerek, taraf tutup, hak yiyerek, herkes gibi 80 yıldır Alevilerinde verdiği vergilerin bir bölümü Diyanet işleri Başkanlığı kanalı ile belirli bir inanca aktardı.   Adaletli devlet önce, bu ayıbını düzeltmeli, bugüne kadarki hesabı, nüfus oranına göre kuruşu kuruşuna, diyanetin mal varlığından çıkarıp, hak sahibi Alevi toplumuna vermelidir. Aleviler bununla ne yapar o Alevi toplumunun kararıdır. İlerisi için diyanet devletten tamamen ayrılıp, özerk dini cemaatlere devredilmelidir ve tüm giderlerini cemaatler kendileri karşılamalıdır. Bunu kabul görmüyorsa, devlet   en azından, tüm inançlara eşit davranmalıdır.

Diyanetin kaldırılmasından, laiklik mücadelesinden vazgeçilip, bir çok bakanlığın bütçesini aşan, 1 katrilyonluk Sünni diyanete bütçesine, ek olarak birde, Alevi diyanetine, 3-400 trilyonluk bütçe isteyerek, yoksulun yetimin hakkına göz konulması, bizim laiklik ve Alevilik anlayışımızla bağdaşmıyor.

Yakında göreceğiz, tabi ki hakim güçler/devlet, Alevilerin birliğini bozmak ve haklı taleplerini kırmak için, İzzettin Doğan’ın bu çizgisine, elinden gelen maddi, manevi ve basın desteğini verecek, gerekirse İzzettin Doğanı diyanetin başına da getireceklerdir.

16 kasım 2003  

Feramuz Acar / Genel sekreter

Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu (DABF)