AKP’ye Zorunlu mektup.  Zorunlu, DİN-AYETİ kaldırın..  Feramuz Acar,  Danimarka -  05.02.2011

 

Başbakan Tayyip Erdoğan:

Ortadoğu ve Türkiye’de değişim ve seçim rüzgarlarının estiği şu günlerde, AKP iktidarından yapılan bazı açıklamalar dikkat çekici.  Başbakan Tayyip Erdoğan hiç dönüp kendi rejimine ABD’ye göbekten bağlılığına bakmadan, Tunus, Mısır vs. Arap despot liderlerine, adeta demokrasi, insan hakları dersi veriyor, ‘’Sokaklara dökülüp DİRENEN  kitlelerin haklı taleplerini, derhal yerine getirin, yoksa iktidardan çekilin’’. diye çağrı yapıyor..  Öbür taraftan da Türkiye’de insan hakları ihlallerine, adaletsizliğe, baskıya, sömürüye yoksulluğa, emperyalizme karşı direnen kesimleri EŞKİYA ilan edip biber gazında boğuyor...  Demezler mi Recep bey, bu ne 2 yüzlülük; 8 yıldır iktidardasın, sokaklara dökülen, Kürtlerin,  Alevilerin, ve emekçilerin  haklı taleplerini neden halen ve derhal yerine getirmiyorsun.. Çocuk kandırır gibi anayasa referandumunu şeker bayramına ve 12 eylül tarihine denk getirip, 12 eylül dikta rejimine, ‘’demokrasi çarşafı’’ giydirip, sivil dikta olarak devam ettiriyorsun..  İslam dinini paçavra gibi kullanan  ABD,, Ortadoğu’da hegemonyasını sürdürmek,,  yükselen halk hareketini, bastırmak için, muhalefetin gazını alıp,, Türkiye’de uyguladığı ılımlı-İslam AKP modelini, şimdi diğer Arap ülkelerine ihraç etmeye çalışıyor... Recep beyde fırsattan istifade  Halifelik Sultanlık hayalleri kuruyor.. Yarın Aleviler, Kürtler, emekçiler, esnaf, yoksul halk, öğrenciler vs. sokağa dökülüp;  Sana da, başkanlık sistemine hayran olup selam gönderdiğin  ABD’ye de  ‘’yankee go home’’,  ‘’Ananı da Al Git’’ okyanus ötesine dediklerinde, ne yapacaksın..??

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de geçen Strasbourg’ta yaptığı bir toplantıda,,  Alevi temsilcilerin sorusu üzerine,   ‘’TC de 20-30 yıl öncesine göre müthiş bir ilerleme var..  TC anayasasına göre herkes eşit vatandaş fakat uygulamada bazı aksaklıklar var. Alevi vatandaşımızın da haklı şikâyetleri var. Diyarbakır'daki vatandaşımızın haklı şikâyeti var. Örtülü bir kızımızın da şikâyetleri var. Bütün bunları biz kendimiz konuşarak, anlaşarak, tartışarak bu konuları çözeceğiz."  diyor…Sayın cumhur,, bu şikayetlerin hangisini çözdünüz.. Hiç birini,, boş laf üretmede müthiş ilerlemedesiniz.. .. Alevilerin,  Kürtlerin talepleri, tartışmasız, temel insan hak ve özürlüklerini içeren konular, bunun neyini tartışıp konuşup, anlaşacağız?. TC devleti olarak, bu hakları tanıyıp gereğini yapacaksın.. Bu güne kadar taleplere, şikayetlere, baştan aşağı türban çekip, göz boyadınız.. Maşallah çöze çöze, ortada türban/çarşaftan başka çözülecek bir şey koymadınız... Onu da SİZ kendiniz çözmek istemiyorsunuz.. Cumhurbaşkanlığı forsunun başına bile türban bağladınız. Daha durmadan çakmak çakıp, bağlamadığımız baş kaldı mı’’ diye bakıyorsunuz..  Başörtüsü bizim inancımızın gereği örtüneceğiz ki,, öbür dünyada, ırmaklar dolusu şarap,  sayısız huri kılmanlar bizi bekliyor diyorsunuz.. Bizim öyle bir beklentimiz yok.  Biz ezmeden, ezilmeden Dünyada cennet, insanca mutlu yaşamaktan başka bir şey beklemiyoruz..  Siz örtünün örtünebildiğiniz kadar, yeter ki kamu adına din dayatmayın.. İnsanlar özel hayatında istediği şekilde giyinebilir ve inancının gereğini ibadetini vs. yapabilir.. Fakat, zorunlu vergiden maaş alan kişi kamu personelidir,mesai saatinde inancımın gereği olmaz, kamu yararına çalışmak, giyim kuşam eylem ve söylemlerinde, her yönüyle bağımsız ve nötr  olmalıdır.   Aynı şekilde 18 yaşından aşağı çocukların kamu hizmetinden yararlandığı devlet okulları gibi kamu kuruluşlarında ’inancımın gereği diye’’ inançsal semboller öne çıkarılması doğru olmaz..  

Cumhur, DİNde, ZOR olur mu,??   Olmaz.. O zaman bu  zorunlu vergiden beslediğiniz Diyanet ve zorunlu din dersleri  ne???  Zor varsa  neden bu zorunlu din-ayeti kaldırıp, GÖNÜLLÜ yapmıyorsunuz..  Neden Alevi inancını resmen tanımıyorsunuz, Sünni İslam’ı herkese dayatıyorsunuz.. Devlet dairelerini, terminalleri, kamu alanının, meclisi, Alevi mahalle ve köylerini, tüm ülkeyi mescide çevirdiniz.. Önce bu zorbalığı durdurun… Din ve devlet işerini bir birinden tamamen ayırın, vatandaşlara eşit hak verin, eşit davranın. Ondan sonra inancımın gereği diye (topluma dayatmacı olmadan, halk sağlığı, genel ahlak, çalışma iş ve toplum güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde) istediğiniz yerde, istediğin türban, çarşaf ne giyerse giysin... Hiç kimse karşı çıkmaz.. Fakat cumhurbaşkanı olarak sen,, belirli bir inancı baz alan yasaların altına imza atarsan.. Şikayetler artacak,, yarın birisi kalkar, başına çürük yumurta atacak.. Anlayacağınız  Cumhurbaşkanı da, kafasına çarşaf geçirmiş, başka bir şey görmüyor, gelin atlaşalım, sizde başınıza çarşaf geçirin diyor başka bir şey demiyor....

 

Devlet bakanı Faruk Çelik:

Diyanet’ten ve Alevi açılımından sorumlu devlet bakanı Faruk Çelik, geçenlerde (15-16 Ocak) Ankara Alevi kurultayı öncesi ve sonrası  5N1K tv programı ve basına çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

  1. Alevi açılımı/çalıştaylarında, -Biz Alevi kurumları ile antlaştık..
  2. Alevilerin ve en son Kılıçdaroğlu’nun Cemevleri ibadethane olacak’’ sözüne  bakan Çelik. Buda nerden çıktı CHP’nin programında bile yok,  - Kılıçdaroğlu, cumhuriyetin değişmez devrim kanunlarını  bilmiyor mu, karşı mı geliyor.. CHP Statükoyla yüzleşilecekse, AKP buna hazır.  
  3. Alevilerin, Diyanetin devlet kurumu olmaktan kaldırılması istemine- Yapılan bir araştırmaya göre halkın %86 Diyaneti istiyor. Çoğunluğun iradesine karşı gelmek, işi yokuşa sürmek olur..  Cumhuriyeti kuran irade Diyanet başkanlığını kurdu,, kaldırıp yerine ne öneriyorsunuz, Cemaatlerin yönetmesini mi istiyorsunuz, alternatif, çözüm öneriniz ne?.
  4.  Zorunlu din dersinin kaldırılması konusunda da; Aleviler genel din bilgisi verilmesine karşı değil. - Alevilikle ilgilide ders verilecek, kitap hazırlatıyoruz..
  5. Madımak otelinin ibret müzesi olması konusunda;  - Madımağı kamulaştırdık, bir proje yapılıyor.. 
  6. Ayrıca, Alevilik tanımı konusunda;  - Alevilere sorduk bize Alevilik ‘’HAK Muhammed Ali yolu’’ dediler, o zaman sorun yok ’’’ bu bizim için yeterli’’
  7. Aleviler gizlenme,, kendini saklama sürecinden çıktı ise, bu AKP’nin girişimi ile oldu, önceki iktidarlar bir şey yapmadı, AKP çalışıyor sorunu çözecek, tavsiyem bu, sürece zarar vermeyin.. 
  8. Alevi Kurultaydaki sözcüler adeta çözüm istemiyor, milletvekili olmak için, Alevilerin taleplerini su istimal ‘kurban’ ediyorlar, seçim yatırımı yapıyorlar.
  9. Biz diyaloga açığız, onlar kapalı, çatışma huzursuzluk ortamı yaratmaya çalışıyorlar. ‘’Diyaneti istemiyoruz din dersini istemiyoruz’’..  ’’İstemezcülük anlayışı  ÇÖZÜMÜ’de üretmelidir..’’

                    

Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan Faruk Çelik’in açıklamaları,  AKP’nin Kürt açılımında, Alevi açılımında da bir adım ileri atmadığını.. Hiçbir haklı talebede cevap vermeye de niyetli olmadıklarını, bugüne kadar var olan Türk-İslam ‘STATÜKOSUNU’ koruyup,  ‘’yeni  OSMANLI’’ rüyasıyla devam ettirdiklerini bir kez daha ortaya koyuyor.  Bununla da yetinmeyip, Alevi kurumlarının somut çözüm önerilerini kulak ardı edip, Alevi kurumlarını çözüme engel olmakla, çözümsüzlük üretmekle, Alevi sorununu siyasete su-istimal etmekle suçluyorlar.  Birde  bakan Çelik, son açıklamasında, sanki Alevilere bir hizmet vermiş veya Aleviler ondan hizmet istemiş gibi, ‘’Biz Alevilere hizmeti oy için yamıyoruz’’ diyor.. Bugüne kadar Alevilerin hiçbir talebini yerine getirmediniz, hiçbir hizmet yapmadınız ki oy alasınız... Kaldı ki  Aleviler dilenmiyor, vatandaş olarak devletten (senden) yasal eşit hakkını istiyor.. Söke, söke de alacak..

 

Burada bakan Faruk Çelik’in bu çarpıcı açıklamalarını, biraz daha açmakta yarar var.. Öncelikle:

Alevi sorununu siyasetin abdest suyuna sokup bulandıran, 2 dönemden fazla iktidarda olup, Alevilerin haklı istemlerini,  yerine getirmek yerine,  kendi ’’yezit’’ Alevisini yaratarak, Türk-İslam din devletini devam ettirmek isteyen. Değişim istemeyen ’’İstemezcü anlayışta olan,,  Alevilere haklarını vermeyen,  AKP iktidarı ve bakan Çelik kendisidir.  Bakan Çelik,, biz mi anlatamıyoruz, sen mi anlamak istemiyorsun.. Anlayışınız mı kıt.. Açık, net, kesin konuşuyoruz, yeter artık, ‘’Açtırıp kutuyu,, söyletmeyin kötüyü’’, Sitemi-Zülfikar’ı  çektirmeyin bize…

 

  1. Biz Alevi kurumları ile antlaştık, diyorsunuz::  Bakan Çelik  siz kimle antlaştınız bilmeyiz, bilmekte istemeyiz.. Alevi kurumları kimse ile antlaşmadı. Çünkü ortada pazarlık, ANTLAŞMA yapacak bir konu YOK..  Uluslararası hukuk normlarına göre: Kendine özgü bir tanrı inancı, kendine özgü ikrar, ibadet ve etik kuralları olan, içinde insan sağlığı, genel ahlaka aykırı bir şey ve şiddet unsuru barındırmayan inançlar, kendine özgü inanç olarak, resmen tanınır ve yasal hakları verilir....   Aleviler, TC devletinin de altına imza attığı,, evrensel insan hak ve inanç özgürlüklerine dayanarak,,  Alevi  inancının, TC  devleti tarafından, müstakil, KENDİNE ÖZGÜ bir inanç toplumu olarak resmen kabul edilip, ana/yasal güvence altına alınıp,  gerekli yasal haklarının verilmesini istiyor.. AKP hükümeti ve bakan Faruk Çelik, Alevi kurumlarını muhatap almayıp, kendi veya yarattığı ‘’alevi-yez-itlerle’’ anlaşırsa, tabi ki sorunu çözemez. Çözüm isteyenleri ve önerilerini sorun olarak görür. 

Alevi toplumu yüzyıllardır ve son 15 yıldır kararlı bir şekilde yazılı, sözlü, imzalı, yürüyüşlü, AIHM mahkeme kararlı vs. barışçıl yoldan taleplerini dile getirdi. En sonunda AKP iktidarı Alevi açılımı yapmak, Alevi kurumlarını  toplantıya, ‘çalıştaya’  çağırmak zorunda kaldı.  Alevi kurumları, 1. çalıştay toplantısına katılıp,, taleplerini yazılı ve sözlü olarak BİR KEZ DAHA, TC hükümetine,  yetkili makamlara sundu.  Aleviler açılacağı kadar açıldı. Ondan sonraki toplantılara,  Alevi kurumları katılmadılar, ortada  somut bir şey olmadıkça katılmalarına da hiç gerek yoktur..  Çünkü Alevilerin istemleri, evrensel temel insan hakları,, inanç özgürlüğü, uluslararası hukuk  ve vatandaşların yasalar önünde eşitlik, ilkelerini içeren taleplerdir..  Size düşen bu taleplere en geç 3 ay içerisinde somut cevap vermektir. Evrensel yasal, temel insan hakkı olan bir konuda,, arka ön ’‘açak, saçak, çalıştırak, alıştırak, veriştirek, pazarlık  yapak, bölek, parçalayak, yönetek, AKP’nin bu yaptığı edepsizliktir.   Bu konuda Allah Kuran Peygamber  AKP,, Kılıçdaroğlu, Bahçelisi bilmem ne siyaseti hiç kimse umutlanmasın, oy, alkış vs. beklemesin..  Aleviler TC devletinden yasal hakkını istiyor, bu konuda kimseyle pazarlık yapmayacaktır..

Ortada 85 yıldır zorunlu vergi ile Alevilerden de alınıp Din-ayete aktarılmış, geri bir hizmet verilmemiş, yenilip gasp edilmiş Alevilerin alacakları var.. 85 yıldır TC’de Türk-İslam anlayışının yaptığı ve bugün AKP’nin devam eritmeye çalıştığınız, ASALAKLIKTIR, ESKİYALIKTIR. Aleviler kimseye borçlu değil alacaklıdır.  Liberalliğinizi görelim,, satın özeleştirin Diyaneti verin Alevilerin hakkını..  Bu yolda,, Aleviler had-DİN-den fazlasıyla bedeli CANLA ödemiştir, ödemeye de hazırdır..  Amacınız ne ? Kürtler gibi Alevilerinde hakkını vermeyip, sokaklara döküp, dağlara mı çıkarmak istiyorsunuz.. ?

 

  1. Cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesinin önünde ‘’Cumhuriyetin devrim yasaları engelmiş’’ Alevi kurumları,  CHP Kılıçdarolu vs. kimse bunu isteyemezmiş:  Sayın bakan Faruk,  hiçbir yasa evrensel temel insan hak ve özgürlüklerinin üstünde, önünde değildir.  Cemevi Alevilerin toplu ibadet yeridir. Bunu ne sen, ne sizin  Allah, Kuran, Peygamber AKP’niz, ne işinize geldiği gibi kullandığınız, ‘’Kemal Paşanın’’, ‘’devrim kanunları’’, ne sizi iktidar yapan made in USA damgalı, dipçikli 12 Eylül darbeniz,, ne Camide bizim cemevide bizim diyen,, Fetthullahtan icazetli İzzetli hocalarınız, nede ı-layık, zorunlu din dersli, diyanetli ‘’baba-yasanız’’  değiştirebilir..    Alevilerin ibadet yerinin ne/nere olduğunu ancak ve sadece Alevi toplumu ve onun kurumları belirler/miştir...

Devletin bakanı olarak sana  ‘’AMİN’’ deyip, gerekli yasal düzenlemeleri  yapmak,, başka inançların ibadet yerlerine  tanıdığın hak ve olanakları Cemevlerine de tanımak düşer.. CHP programı, statükosu musu,  başkanı şunu bunu demiş vs. bunlar sonuçta Alevi toplumunu kurumlarını hiç bağlamaz..  İktidarda, devletin başında yürütmede olan sizsiniz,, yasal bir hakkı olan, bunun için somut talepte bulunan, yazılı cevap vermeniz, hak tanımanız gereken muhatabınız olan,  Demokratik Alevi kurumlarıdır, CHP vs. değildir..   

Cemevini Alevilerin ibadet yeri olarak görmeyeni Alevi toplumu;;  Bırak  Peygamberi,, ben  Allah’ım dese bile,,,  Aleviye saymaz,, ancak YEZİDE sayar.. Cemevinin kapısından içeri koymaz, koymamıştır da..  İnsan hak ve özgürlüklerine,, inanca,, ibadete,  saygınız varsa,, Cemevleri inanç /ibadet yeri olarak kabul edersiniz.. Yoksa, bedduamızdır;,  bugüne kadar Alevilerin vergisinden zıkkımlanan hocaların arkasında,  kıbleye durduğunuz  CAMİLERİNİZ başınıza yıkılsın, rızasız yediğiniz lokmalarımız zehir zıkkım olsun... Sizinle Alevilerin ibadet yeri cemevi olmadığı konusunda, antlaşan bir tek  Alevi kişi veya kurumu varsa,, onların da OCAĞI SÖNSÜN..       

 

  1. Halkın %86’sı Diyaneti istiyormuş, Diyanetin kaldırılmasını istemek çoğunluğun ve Diyaneti kuran  Cumhuriyet iradesine devrim kanunlarına karşı gelmek olurmuymuş, dini Cemaatlermi yönetsin miş.. Sayın bakan Çelik,  Demokrasi çoğunluğun diktası değil azınlık haklarının korunmasıdır..   ‘’Cumhuriyeti kuran irade’’ bugüne kadar azınlıkları değil, çoğunluğu, senin Türk-İslam zihniyetini korumuş, Türk milliyetçiliğini ve Sünni İSLAMI, devlet dini olarak ZORLA tüm topluma dayatmıştır...  TC  Alevilere, Kürtlere vs. diğer azınlıklara gerekli haklarını vermemiştir. Bugün kalkıp diyanetin, devlet kurumu olmaktan kaldırılmamasına karşı, gerekçe olarak,  ‘‘devrim kanunlarına karşımısınız diye’’’  devletlü Din-ayeti  savunmanız,,  ‘’statükoculuğun’’ gericiliğin  ta kendisidir. Bu anlamda CHP’den eksiğiniz yok fazlanız var.  Madem AKP ‘’statükoyu’ kaldırmaya hazır’.. Adı ne balkız daha tatlısın ya.. Hodri meydan,, Alevilerden  AKP’yede, CHP’yede ‘’‘DİYANET SATÜKOSONU’ kaldırmak isteyen, herekse TAM destek.. Kaldırın şu Diyanet statükosunu.. Evet  İnançlar, cemaatler belirli genel yasal çerçeve içinde, kendi kendini yönetsin, giderlerini de kendileri karşılasın, (veya herkes kendi inancına gönüllü inanç vergisi ödesin), bizim bundan korkumuz kuşkumuz yok..

 

Bir kişi dahi olsa,,  Ateist, Satanist, inanan, inanmayan veya başka inançta olan bir vatandaş,,, senin caminin giderini, hocanın maaşını ödemek zorunda değil.. Devlet tüm halktan aldığı vergi ile belirli bir inanca yardım ve yataklık yapamaz. Bunun adı laiklik değil ı-layıklıktır zorbalıktır asalaklıktır. Laik devletin dini olmaz, din işleri devletten tamamen ayrılmalıdır,  devlet tüm inançlara aynı uzaklıkta olmalıdır.  Sana göre rızasız lokma yemek helal, bize göre haram.. Cami hocan zorunlu vergiden haram yiyor diye, bizim pirlerimiz de haram yemek zorunda değil. Bunu düşünmek teklif etmek bile edepsizliktir.  Yüzyıllardır ‘’’Kızılbaşın kanı helal, malı haram,, kestiğimizi bile haram diye yemeyen,, katlimize fetva verenlerle GURUR duyan bir zihniyete zorla vergi vermek  zorunda da değiliz.. Madem malımız haram, zorla aldığınız diyanete aktardığınız vergimizde haram. Diyanete zorunlu vergi vermek istemiyoruz.  ‘’Herkes kendi hurmasını yesin yaaa haci, vesselam’’

 

  1. Okullarda zorunlu din/İslam dersi konusunda:  Sayın bakan Çelik,, evirip çevirip,,zorla zorunlu din derslerini, dayatmanın, Aleviliği de ‘’zorunlu-dinin’’  içine sokup, dışına çıkarmanın bir alemi yok.. Aleviler insan hakları mahkemesine başvurdu ve kazandı. Ortada zorunlu din dersi olamazzz, diye İnsan hakları mahkemesinin kararı var..  Din dersi seçmeli olacak bitti…  Adınızda azcık adalet varsa, önce adalete uyun..  Din dersini velileri  ve/ya bağlı oldukları inanç kurumları kendi versin,, masraflarını da kendileri karşılasın.. Aleviler olarak gönüllü seçmeli olmak koşuluyla devlet okullarında  genel din dersi verilemesine karşı değiliz doğru.. Zorunlu olmayan bu seçmeli derslerde,, İslam’dan, ateistliğe kadar, dünyada var olan  tüm inançlar hakkında genel bilgi verilebilir..  Bunun içeriğini de her inanç kurumu kendi belirlesin.  Bunun dışında özel ‘’detaylı uygulamalı din dersini’’ inançlar kendi kurumlarında versin giderlerini kendileri karşılasın..   

 

  1. Madımak otelinin ‘’İbret müzesi’’ olması konusu: Alevilerin 17 yıldır sürdürdüğü mücadele sonunda, AKP hükümetinin insafa gelip Oteli kamulaştırmasını takdirle karşılamakla beraber, halen Otelin ’İbret müzesi’’ yapılması konusunda çekingen davranmasını, Sivas katliamı mağdurları değil, katliama ortak olanların çekincelerini dikkate almasını doğru bulmuyoruz.. Bu yaklaşım halen katliamdan ibret alınmadığı, ders çıkarmadığını, katliamın kınanmadığını, bu anlamda  Alevi kurumlarının Madımak otelinin ibret müzesi olması talebinde,  ne kadar haklı olduklarını gösteriyor.. .

 

  1. - Alevilere sorduk,,  bize Alevilik ‘’HAK Muhammed Ali yolu’’ dediler, o zaman sorun yok ’’’ bu bizim için yeterli’’.  Bakan Çelik,  bu  ’Hak Muhammed Ali yolu’’ deyiminden kalkarak, aklınca  bu deyimle Aleviliği,, nasıl olsa Sünni veya Şii İslam içinde  eritirim düşüncesiyle, ‘’bu bize yeter,, o zaman sorun yok’’ diyor.... Başka bir şey  dense sorun mu yani?.. Bakan bey, ne diyor, ‘’Bizim gibi inanıp, düşünürseniz,, sizinle aynı fikirdeyiz.. ‘’Aleviliği bizim istediğimiz gibi tanımlarsanız’’ o zaman sorun yok. diyor.. Bu ne küstahlık böyle..   Bakan bey, suya düşen yılana sarılır misali, neye sarılıp,, bu bize yeter dediğini de bilmiyor.. Yarın Pirim, cemde Muhammede şarap içirip semaha kaldıracak,,, bakan bey tutunacak dal bulamayacak, boğulmamak için,, Kerbela çölü gibi Alevilere su içmeyi de yasaklayacak..  Aleviler ibadetlerinde Cemlerinde  EN-EL-HAK Mansur darına dururlar..  Aleviler yollarına, En-El-HAK-Muahmmed-Ali-Hünkar-’BeşTaşı’-Veli, kamili İNSANLIK yolu derler.. Alevinin tanrı inancı,, Allahı, Muhammedi, Alisi, Velisi İNSAN üzeredir.. Alevilikte İNSAN HAKTIR.. Bunlar senin anlayışından çok farklıdır.  Aynayı tuttum yüzüme, Ali göründü gözüme, nazar eyledim özüme Ali göründü gözüme.. Ben Aliyim, ‘Alimallah’ benim..  Bu kadarı yeter.. 1400 yıldır uğraştınız, Aleviliği, Sünnilik, Şiilik içinde eritip, çürütemediniz, bırakın artık bu ayak oyunlarını.. Karışmayın inançlara, Devlet kurumu  bakan olarak size,, Alevi inancını tanımlamak değil, sadece tanımak düşer...  

 

  1. Aleviler gizlenme,, kendini saklama sürecinden  çıktı ise, bu AKP’nin girişimi ile oldu, önceki iktidarlar bir şey yapmadı, AKP çalışıyor sorunu çözecek, tavsiyem bu, sürece zarar vermeyin..  Alevilerin yüzyıllardır bilinen İslami baskı, katliamlardan dolayı kendilerini ve inançlarını gizlemek saklamak zorunda kaldıkları doğrudur.. Ve halen öyledir. Toplantıya izine, tatile vs. Türkiye’ye gelip Alevi canlarla konuşyoruz;  Sizin turuncu Avrupa pasaportunuz var, yarın çekip gidiyorsunuz;  Biz Alevi işçi memurlar burada, aşımızı işimizi kaybetmekten korkuyoruz.. Alevi öğrenci okulunu sınıfını geçmekten, esnaf müşterisini kaybetmekten korkuyor. Muhtar devlet hizmet vermez diye korkuyor.. Komutan cemevimize girip cenazemizi önümüzden alıp camiye götürüyor, ölümüze dirimize sahip çıkmaktan korkuyoruz.. Dersim’de Maraş’ta Çorumda Sivas’ta  tekbir Allahu Ekber sesleri ile Cumadan çıkıp, diri diri yaktınız, küllerimizin üstünde kebap pişirip yediniz... Biz Cem tutmaya, saz çalmaya, semah dönmeye, mum yakmaya korkuyoruz..  Ay balam…hortlak  sırtlak, umman tufan görirem korkmirem korkmirem.. Yolda bir yobaz, sofa, molla, başta zorba bir din-ayet, yaban bakan, başbakan görirem, yüzüne bakmaya, , yalınız sokağa çıkmaya bile korkirem balam, korkirem... İyi ki siz varsınız,, yoksa Aleviyiz-Kızılbaşız demeye bile korkuyoruz, canım korkuyoruz..   

 

Aleviler düne nazaran, bugün biraz daha korkmadan, kendilerini ifade edebiliyorlarsa bu AKP’nin girişimi ile olmamıştır.. Alevilerin 2 Temmuz 1993 canlarının yanıp kendi örgütlerini kurup güçlenmeleriyle Alevi kurumlarının dik durmasıyla olmuştur. AKP’de bu örgütlenmeden dolayı Alevi açılımı çalıştayı vs. yapmak zorunda kalmıştır..  Yoksa daha önce neden bir girişimde bulunmadınız. Daha dün Müslümansanız gelin camiye, cemevi cümbüş evi diyordunuz.. Cemevlerine dozer dayayan önceki iktidarların bir parçası da siz değil miydiniz.. Cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesi meclis gündemine geldiğinde neden karşı oy kullandınız...8 yıldır neden hala Alevilerin taleplerini kabul etmediniz, Anayasa değişikliğinde neden Alevilerin taleplerini dikkate almadınız.. Çalışıyoruz, çalışıyoruz çözeceğiz,, ‘’ölme eşeğim ölme, yaz gelince oy biçeceğim.. Bizim boş laflara karnımız tok..

 

  1. Kurultaydaki sözcüler adeta çözüm istemiyor, milletvekili olmak için, Alevilerin taleplerini su istimal ‘kurban’ ediyorlar, seçim yatırımı yapıyorlar.  Bakan Çelik,, her vatandaş gibi Alevilerinde seçme seçilme iktidara talip olma hakkı var.. Siyaset sana serbeste Alevilere mi yasak..   İktidara talip olmayanlar ondan gelecek zulme boyun eğer.. Aleviler artık bu zulme boyun eğmeyecek.. İsteyen istediği partiden veya bağımsız aday olup meclise de girecek, grupta kuracak, gerekirse partide kuracak.... Alevilerin amacı özlemi hiçbir şekilde dini bir devlet değil, tam tersi.. Siz Alevilerin haklı taleplerine cevap vermezseniz, Aleviler, diğer hakkı yenen, özgürlükleri tanınmayan, Kürt halkıyla emekçilerle vs. tüm muhalif,  güçlerle bir olup sokak parlamentosunu da kurar..Kafanıza çürük yumurtada atar...

 

  1. Biz diyaloga açığız, onlar kapalı, çatışma huzursuzluk ortamı yaratmaya çalışıyorlar. ‘’Diyaneti istemiyoruz din dersini istemiyoruz’’..  ’’İstemezcülük anlayışı  ÇÖZÜMÜ’de üretmelidir..’’  Senin bakanlığını yaptığın ‘’Devlet İman Başkanlığın’’ 2009-1013 stratejik planında, ‘’zorunlu din dersinin (ve zorunlu vergiden beslenen) diyanet kurumun kaldırılması talebinde bulunan bazı çevreleri tehdit unsuru’’ olarak görüyor.. Bazı çevreler kim Aleviler.. Bir devlet kurumu olan, Alevinin de vergisinden artık maaş demeyeceğim ‘’yalaklanan’’ DİB kalkıp Alevi vatandaşları tehdit unsuru,, bakan beyde sorun olarak görüyor.. Derhal toplumun başına bela ettiğiniz şu DİB’siz ‘’din-ayetin’’ iplerini devletten çözün.. Yoksa yeter artık Alevilerin sabrı tükendi, DİB’inden  ateşe verecek bu zorba düzeni.  

 

1.       Aleviliği müstakil bir inanç olarak resmen tanıyıp ana/yasal güvence altına alın. 

2.       Devlet Diyanet Kurumunu özelleştirin, her inanç kendi giderini kendi gönüllü cemaatinden               karşılasın.

3.       85 yıldır Diyanete aktarılan Alevilerin vergi payını Diyanet kurumundan alın Alevi kurumlarına verin.

4.       Zorunlu din dersini kaldırın. Okullarda sadece gönüllü ve tüm inançlar hakkında genel bilgi verilsin.

5.       Cemevlerinin ibadet hane statüsü ve haklarını tanıyın..  Yoksa camilerinkini de kaldırın.

6.       33 Canımızın, din adına diri, diri yakıldığı, Sivas Madımak Otelini ibret müzesi yapın.

7.       Alevi köy ve mahallelerine, dergahlarımıza (ve resmi binalara) cami mescit yapımını durdurun, yapılanları kaldırın.

8.       Hacı Bektaş dergâhımızın yönetimini, denetimini Alevi kurumlarına verin.

9.       Alevi inanç günlerini de ücretli resmi (bayram) tatil ilan edin..  

10.   Nüfuz cüzdanlarından din hanesi tamamen kaldırın.

11.   TC yasa ve uygulamalarında Alevilik ve başka inançları inanmayanları rencide eden ayrımcılıkları kaldırın.

12.   Dersim Maraş Çorum Sivas, Gazi, Alevi katliamlarının hesabını verin, gerçek sorumlularından hesap.

13.   Devlet ve din işleri birbirinden tamamen ayrın, vatandaşlara eşit davranın, gerçek anlamda laik bir sistem getirin..

 

 

Feramuz Acar,  Danimarka -  05.02.2011