AKP’ye Zorunlu mektup. Zorunlu, DİN-AYETİ kaldırın.. Feramuz Acar, Danimarka - 05.02.2011
Başbakan Tayyip Erdoğan:
Ortadoğu ve Türkiye’de değişim ve seçim rüzgarlarının estiği şu günlerde, AKP iktidarından yapılan bazı açıklamalar dikkat çekici. Başbakan Tayyip Erdoğan hiç dönüp kendi rejimine ABD’ye göbekten bağlılığına bakmadan, Tunus, Mısır vs. Arap despot liderlerine, adeta demokrasi, insan hakları dersi veriyor, ‘’Sokaklara dökülüp DİRENEN kitlelerin haklı taleplerini, derhal yerine getirin, yoksa iktidardan çekilin’’. diye çağrı yapıyor.. Öbür taraftan da Türkiye’de insan hakları ihlallerine, adaletsizliğe, baskıya, sömürüye yoksulluğa, emperyalizme karşı direnen kesimleri EŞKİYA ilan edip biber gazında boğuyor... Demezler mi Recep bey, bu ne 2 yüzlülük; 8 yıldır iktidardasın, sokaklara dökülen, Kürtlerin, Alevilerin, ve emekçilerin haklı taleplerini neden halen ve derhal yerine getirmiyorsun.. Çocuk kandırır gibi anayasa referandumunu şeker bayramına ve 12 eylül tarihine denk getirip, 12 eylül dikta rejimine, ‘’demokrasi çarşafı’’ giydirip, sivil dikta olarak devam ettiriyorsun.. İslam dinini paçavra gibi kullanan ABD,, Ortadoğu’da hegemonyasını sürdürmek,, yükselen halk hareketini, bastırmak için, muhalefetin gazını alıp,, Türkiye’de uyguladığı ılımlı-İslam AKP modelini, şimdi diğer Arap ülkelerine ihraç etmeye çalışıyor... Recep beyde fırsattan istifade Halifelik Sultanlık hayalleri kuruyor.. Yarın Aleviler, Kürtler, emekçiler, esnaf, yoksul halk, öğrenciler vs. sokağa dökülüp; Sana da, başkanlık sistemine hayran olup selam gönderdiğin ABD’ye de ‘’yankee go home’’, ‘’Ananı da Al Git’’ okyanus ötesine dediklerinde, ne yapacaksın..??
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de geçen Strasbourg’ta yaptığı bir toplantıda,, Alevi temsilcilerin sorusu üzerine, ‘’TC de 20-30 yıl öncesine göre müthiş bir ilerleme var.. TC anayasasına göre herkes eşit vatandaş fakat uygulamada bazı aksaklıklar var. Alevi vatandaşımızın da haklı şikâyetleri var. Diyarbakır'daki vatandaşımızın haklı şikâyeti var. Örtülü bir kızımızın da şikâyetleri var. Bütün bunları biz kendimiz konuşarak, anlaşarak, tartışarak bu konuları çözeceğiz." diyor…Sayın cumhur,, bu şikayetlerin hangisini çözdünüz.. Hiç birini,, boş laf üretmede müthiş ilerlemedesiniz.. .. Alevilerin, Kürtlerin talepleri, tartışmasız, temel insan hak ve özürlüklerini içeren konular, bunun neyini tartışıp konuşup, anlaşacağız?. TC devleti olarak, bu hakları tanıyıp gereğini yapacaksın.. Bu güne kadar taleplere, şikayetlere, baştan aşağı türban çekip, göz boyadınız.. Maşallah çöze çöze, ortada türban/çarşaftan başka çözülecek bir şey koymadınız... Onu da SİZ kendiniz çözmek istemiyorsunuz.. Cumhurbaşkanlığı forsunun başına bile türban bağladınız. Daha durmadan çakmak çakıp, bağlamadığımız baş kaldı mı’’ diye bakıyorsunuz.. Başörtüsü bizim inancımızın gereği örtüneceğiz ki,, öbür dünyada, ırmaklar dolusu şarap, sayısız huri kılmanlar bizi bekliyor diyorsunuz.. Bizim öyle bir beklentimiz yok. Biz ezmeden, ezilmeden Dünyada cennet, insanca mutlu yaşamaktan başka bir şey beklemiyoruz.. Siz örtünün örtünebildiğiniz kadar, yeter ki kamu adına din dayatmayın.. İnsanlar özel hayatında istediği şekilde giyinebilir ve inancının gereğini ibadetini vs. yapabilir.. Fakat, zorunlu vergiden maaş alan kişi kamu personelidir,mesai saatinde inancımın gereği olmaz, kamu yararına çalışmak, giyim kuşam eylem ve söylemlerinde, her yönüyle bağımsız ve nötr olmalıdır. Aynı şekilde 18 yaşından aşağı çocukların kamu hizmetinden yararlandığı devlet okulları gibi kamu kuruluşlarında ’inancımın gereği diye’’ inançsal semboller öne çıkarılması doğru olmaz..
Cumhur, DİNde, ZOR olur mu,?? Olmaz.. O zaman bu zorunlu vergiden beslediğiniz Diyanet ve zorunlu din dersleri ne??? Zor varsa neden bu zorunlu din-ayeti kaldırıp, GÖNÜLLÜ yapmıyorsunuz.. Neden Alevi inancını resmen tanımıyorsunuz, Sünni İslam’ı herkese dayatıyorsunuz.. Devlet dairelerini, terminalleri, kamu alanının, meclisi, Alevi mahalle ve köylerini, tüm ülkeyi mescide çevirdiniz.. Önce bu zorbalığı durdurun… Din ve devlet işerini bir birinden tamamen ayırın, vatandaşlara eşit hak verin, eşit davranın. Ondan sonra inancımın gereği diye (topluma dayatmacı olmadan, halk sağlığı, genel ahlak, çalışma iş ve toplum güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde) istediğiniz yerde, istediğin türban, çarşaf ne giyerse giysin... Hiç kimse karşı çıkmaz.. Fakat cumhurbaşkanı olarak sen,, belirli bir inancı baz alan yasaların altına imza atarsan.. Şikayetler artacak,, yarın birisi kalkar, başına çürük yumurta atacak.. Anlayacağınız Cumhurbaşkanı da, kafasına çarşaf geçirmiş, başka bir şey görmüyor, gelin atlaşalım, sizde başınıza çarşaf geçirin diyor başka bir şey demiyor....
Devlet bakanı Faruk Çelik:
Diyanet’ten ve Alevi açılımından sorumlu devlet bakanı Faruk Çelik, geçenlerde (15-16 Ocak) Ankara Alevi kurultayı öncesi ve sonrası 5N1K tv programı ve basına çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan Faruk Çelik’in açıklamaları, AKP’nin Kürt açılımında, Alevi açılımında da bir adım ileri atmadığını.. Hiçbir haklı talebede cevap vermeye de niyetli olmadıklarını, bugüne kadar var olan Türk-İslam ‘STATÜKOSUNU’ koruyup, ‘’yeni OSMANLI’’ rüyasıyla devam ettirdiklerini bir kez daha ortaya koyuyor. Bununla da yetinmeyip, Alevi kurumlarının somut çözüm önerilerini kulak ardı edip, Alevi kurumlarını çözüme engel olmakla, çözümsüzlük üretmekle, Alevi sorununu siyasete su-istimal etmekle suçluyorlar. Birde bakan Çelik, son açıklamasında, sanki Alevilere bir hizmet vermiş veya Aleviler ondan hizmet istemiş gibi, ‘’Biz Alevilere hizmeti oy için yamıyoruz’’ diyor.. Bugüne kadar Alevilerin hiçbir talebini yerine getirmediniz, hiçbir hizmet yapmadınız ki oy alasınız... Kaldı ki Aleviler dilenmiyor, vatandaş olarak devletten (senden) yasal eşit hakkını istiyor.. Söke, söke de alacak..
Burada bakan Faruk Çelik’in bu çarpıcı açıklamalarını, biraz daha açmakta yarar var.. Öncelikle:
Alevi sorununu siyasetin abdest suyuna sokup bulandıran, 2 dönemden fazla iktidarda olup, Alevilerin haklı istemlerini, yerine getirmek yerine, kendi ’’yezit’’ Alevisini yaratarak, Türk-İslam din devletini devam ettirmek isteyen. Değişim istemeyen ’’İstemezcü anlayışta olan,, Alevilere haklarını vermeyen, AKP iktidarı ve bakan Çelik kendisidir. Bakan Çelik,, biz mi anlatamıyoruz, sen mi anlamak istemiyorsun.. Anlayışınız mı kıt.. Açık, net, kesin konuşuyoruz, yeter artık, ‘’Açtırıp kutuyu,, söyletmeyin kötüyü’’, Sitemi-Zülfikar’ı çektirmeyin bize…
Alevi toplumu yüzyıllardır ve son 15 yıldır kararlı bir şekilde yazılı, sözlü, imzalı, yürüyüşlü, AIHM mahkeme kararlı vs. barışçıl yoldan taleplerini dile getirdi. En sonunda AKP iktidarı Alevi açılımı yapmak, Alevi kurumlarını toplantıya, ‘çalıştaya’ çağırmak zorunda kaldı. Alevi kurumları, 1. çalıştay toplantısına katılıp,, taleplerini yazılı ve sözlü olarak BİR KEZ DAHA, TC hükümetine, yetkili makamlara sundu. Aleviler açılacağı kadar açıldı. Ondan sonraki toplantılara, Alevi kurumları katılmadılar, ortada somut bir şey olmadıkça katılmalarına da hiç gerek yoktur.. Çünkü Alevilerin istemleri, evrensel temel insan hakları,, inanç özgürlüğü, uluslararası hukuk ve vatandaşların yasalar önünde eşitlik, ilkelerini içeren taleplerdir.. Size düşen bu taleplere en geç 3 ay içerisinde somut cevap vermektir. Evrensel yasal, temel insan hakkı olan bir konuda,, arka ön ’‘açak, saçak, çalıştırak, alıştırak, veriştirek, pazarlık yapak, bölek, parçalayak, yönetek, AKP’nin bu yaptığı edepsizliktir. Bu konuda Allah Kuran Peygamber AKP,, Kılıçdaroğlu, Bahçelisi bilmem ne siyaseti hiç kimse umutlanmasın, oy, alkış vs. beklemesin.. Aleviler TC devletinden yasal hakkını istiyor, bu konuda kimseyle pazarlık yapmayacaktır..
Ortada 85 yıldır zorunlu vergi ile Alevilerden de alınıp Din-ayete aktarılmış, geri bir hizmet verilmemiş, yenilip gasp edilmiş Alevilerin alacakları var.. 85 yıldır TC’de Türk-İslam anlayışının yaptığı ve bugün AKP’nin devam eritmeye çalıştığınız, ASALAKLIKTIR, ESKİYALIKTIR. Aleviler kimseye borçlu değil alacaklıdır. Liberalliğinizi görelim,, satın özeleştirin Diyaneti verin Alevilerin hakkını.. Bu yolda,, Aleviler had-DİN-den fazlasıyla bedeli CANLA ödemiştir, ödemeye de hazırdır.. Amacınız ne ? Kürtler gibi Alevilerinde hakkını vermeyip, sokaklara döküp, dağlara mı çıkarmak istiyorsunuz.. ?
Devletin bakanı olarak sana ‘’AMİN’’ deyip, gerekli yasal düzenlemeleri yapmak,, başka inançların ibadet yerlerine tanıdığın hak ve olanakları Cemevlerine de tanımak düşer.. CHP programı, statükosu musu, başkanı şunu bunu demiş vs. bunlar sonuçta Alevi toplumunu kurumlarını hiç bağlamaz.. İktidarda, devletin başında yürütmede olan sizsiniz,, yasal bir hakkı olan, bunun için somut talepte bulunan, yazılı cevap vermeniz, hak tanımanız gereken muhatabınız olan, Demokratik Alevi kurumlarıdır, CHP vs. değildir..
Cemevini Alevilerin ibadet yeri olarak görmeyeni Alevi toplumu;; Bırak Peygamberi,, ben Allah’ım dese bile,,, Aleviye saymaz,, ancak YEZİDE sayar.. Cemevinin kapısından içeri koymaz, koymamıştır da.. İnsan hak ve özgürlüklerine,, inanca,, ibadete, saygınız varsa,, Cemevleri inanç /ibadet yeri olarak kabul edersiniz.. Yoksa, bedduamızdır;, bugüne kadar Alevilerin vergisinden zıkkımlanan hocaların arkasında, kıbleye durduğunuz CAMİLERİNİZ başınıza yıkılsın, rızasız yediğiniz lokmalarımız zehir zıkkım olsun... Sizinle Alevilerin ibadet yeri cemevi olmadığı konusunda, antlaşan bir tek Alevi kişi veya kurumu varsa,, onların da OCAĞI SÖNSÜN..
Bir kişi dahi olsa,, Ateist, Satanist, inanan, inanmayan veya başka inançta olan bir vatandaş,,, senin caminin giderini, hocanın maaşını ödemek zorunda değil.. Devlet tüm halktan aldığı vergi ile belirli bir inanca yardım ve yataklık yapamaz. Bunun adı laiklik değil ı-layıklıktır zorbalıktır asalaklıktır. Laik devletin dini olmaz, din işleri devletten tamamen ayrılmalıdır, devlet tüm inançlara aynı uzaklıkta olmalıdır. Sana göre rızasız lokma yemek helal, bize göre haram.. Cami hocan zorunlu vergiden haram yiyor diye, bizim pirlerimiz de haram yemek zorunda değil. Bunu düşünmek teklif etmek bile edepsizliktir. Yüzyıllardır ‘’’Kızılbaşın kanı helal, malı haram,, kestiğimizi bile haram diye yemeyen,, katlimize fetva verenlerle GURUR duyan bir zihniyete zorla vergi vermek zorunda da değiliz.. Madem malımız haram, zorla aldığınız diyanete aktardığınız vergimizde haram. Diyanete zorunlu vergi vermek istemiyoruz. ‘’Herkes kendi hurmasını yesin yaaa haci, vesselam’’
Aleviler düne nazaran, bugün biraz daha korkmadan, kendilerini ifade edebiliyorlarsa bu AKP’nin girişimi ile olmamıştır.. Alevilerin 2 Temmuz 1993 canlarının yanıp kendi örgütlerini kurup güçlenmeleriyle Alevi kurumlarının dik durmasıyla olmuştur. AKP’de bu örgütlenmeden dolayı Alevi açılımı çalıştayı vs. yapmak zorunda kalmıştır.. Yoksa daha önce neden bir girişimde bulunmadınız. Daha dün Müslümansanız gelin camiye, cemevi cümbüş evi diyordunuz.. Cemevlerine dozer dayayan önceki iktidarların bir parçası da siz değil miydiniz.. Cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesi meclis gündemine geldiğinde neden karşı oy kullandınız...8 yıldır neden hala Alevilerin taleplerini kabul etmediniz, Anayasa değişikliğinde neden Alevilerin taleplerini dikkate almadınız.. Çalışıyoruz, çalışıyoruz çözeceğiz,, ‘’ölme eşeğim ölme, yaz gelince oy biçeceğim.. Bizim boş laflara karnımız tok..
1. Aleviliği müstakil bir inanç olarak resmen tanıyıp ana/yasal güvence altına alın.
2. Devlet Diyanet Kurumunu özelleştirin, her inanç kendi giderini kendi gönüllü cemaatinden karşılasın.
3. 85 yıldır Diyanete aktarılan Alevilerin vergi payını Diyanet kurumundan alın Alevi kurumlarına verin.
4. Zorunlu din dersini kaldırın. Okullarda sadece gönüllü ve tüm inançlar hakkında genel bilgi verilsin.
5. Cemevlerinin ibadet hane statüsü ve haklarını tanıyın.. Yoksa camilerinkini de kaldırın.
6. 33 Canımızın, din adına diri, diri yakıldığı, Sivas Madımak Otelini ibret müzesi yapın.
7. Alevi köy ve mahallelerine, dergahlarımıza (ve resmi binalara) cami mescit yapımını durdurun, yapılanları kaldırın.
8. Hacı Bektaş dergâhımızın yönetimini, denetimini Alevi kurumlarına verin.
9. Alevi inanç günlerini de ücretli resmi (bayram) tatil ilan edin..
10. Nüfuz cüzdanlarından din hanesi tamamen kaldırın.
11. TC yasa ve uygulamalarında Alevilik ve başka inançları inanmayanları rencide eden ayrımcılıkları kaldırın.
12. Dersim Maraş Çorum Sivas, Gazi, Alevi katliamlarının hesabını verin, gerçek sorumlularından hesap.
13. Devlet ve din işleri birbirinden tamamen ayrın, vatandaşlara eşit davranın, gerçek anlamda laik bir sistem getirin..
Feramuz Acar, Danimarka - 05.02.2011