”Hocaefendi kitap yazacak, bizim çocuklarda okuyacak, ha!!'''

Bektaşi erenleri, emektar bağlamasını tamir için kasabaya getirmiş,, müzik aleti vs. satan bir dükkana dalmış,, - Usta şu sazımın telleri, perdeleri, döşü gitti bir bakar mısın,, demiş..

Usta yanındaki çırağa: - Oğlum koş, Ömer’in dükkandan tel, Bekir’in dükkandan perde, al gel..   Bektaşi dönüp duvarda aslı ‘’Osman Utsa’’ levhası görünce.. – Vazgeçtim şu sazımı geri ver,,, Ömer’den tel,, Bekir’den perde gelecek,, Osman yapacak,, bu garipte onu çalacak ha.. demiş..

İzzettin hocaefendi,,,  biraz Sünni İslam, biraz Şii İslam,, biraz milliyetçi Türk İslam, toplamış,, sözde Alevi ders kitabı hazırlamış,, bizim çocuklarda onu okuyacakmış,, ha, ha, bıraksana sen,, hocaefendi.. Osman olduktan sonra, Ha kanlı Osman, ha Şanlı Osman,, ha İzzettin Dogan.. Bilinen İslam olduktan sonra, ha ılımlı İslam,, ha katı İslam,, ha Sünni-ha Şii İslam,, ha Alevi Türk İslam,, ha İzzet-din Doğan hocaefendi, ha onun filozofu Fetoş..

Biz diyoruz zorunlu din dersi, diyanet kurumu, zorunlu din vergisi vs. kalksın, sen halen Alevi kurumlarına sırt çevirip, Allah Kuran Peygamber diye, AKP’nin diyanetin kucağına oturuyorsun..  Biz diyoruz Cemimiz var,, sen diyorsun Camide bizim.. Git camine kıl namazını,   sende kurtul bizde kurtulalım..   İzzettin Hocanın cemimize sokmadığı bir NAMAZ kalmıştı, sonunda onu da soktu maazallah.. Hocaefendi aklı sıra Cemde yapılan bazı hareketleri, Mansur, Fazlı, Nemsi vs. darlarını,,  NAMAZ diye yutturuyor..  Cemde darına durduğumuz O ulular,, İslam şeriatını kökten kaldıran Karmeti yolunda oldukları için dara çekilip katledildiler..... Hocaefendi geldiğin yolda, durduğun darda dik duramadın,,, Alevilerin DAR’ını NAMAZ eyledin,, Aleviler de seni dara çekip düşkün eylesin,, daha nedeyim..

Feramuz Acar  / Danimarka  15/05/2009

 

Konu ile ilgili haber ve yorumlar..

''Hocaefendi'nin ders kitabı hazırmış'''

NTV'nin "Alevi ders kitabı hazır" başlıklı haberine göre; Cem Vakfı Alevi İslam Din İşleri Başkanlığı ve Sünni İlahiyatçıların ortaklaşa hazırladıkları Alevi Ders Kitabının hazırlıkları son aşamada. Son dönemde AKP Hükümeti ile kurduğu sıcak ilişkiler, Başbakanla Dolmabahçe görüşmesi ve Fettullah Gülen'e dizdiği övgülerle Alevi kamuoyundan büyük tepki alan İzzettin Doğan'ın nasıl bir Alevilik kitabı yazdırdığı daha şimdiden merak konusu oldu. Cemaat basını tarafından Alevilerin kanaat önderi (Alevilerin Hocaefendisi) olarak sunulmaya çalışılan Doğan'ın Alevilik tanımının hükümetçe "çok makbul" kabul edileceği gelen haberler arasında. İşte NTV'nin haberi:

Gelecek yıl ilköğretim ve liselerde okutulması planlanan Alevi ders kitabının hazırlıkları son aşamada. 4. sınıftan itibaren her yıl için ayrı ayrı hazırlanan bilgiler, toplam 9 klasörden oluşuyor ve yaklaşık 350 sayfa.

İSTANBUL - Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, Alevi ders kitabının hazırlık çalışymalarıyla ilgili şunları söyledi:

"Cem Vakfı ve Alevi İslam Din İşleri Başkanlığı olarak başka vakıflardan da arkadaşları alarak bir komisyon oluşturduk. Bu komisyon bir tasarı hazırladı. Ders kitapları tasarısı. Birkaç güne kadar zannediyorum bitmiş olacaktır. Sayın Başbakan'dan randevu isteyeceğiz."

Cem Vakfı Başkanı Doğan, taslak hazırlanırken Sünnilerinde destek verdiğini belirtiyor: "Sünnilere de açık olduk. Sünni kesimde Alevilerden çok daha iyi Alevileri bilen üstad kişiler var. Onlara da danışılmıştır."

Doğan, taslak metinle ilgili olarak da, "İslam tamamen sevgi ve barış dinidir. Kitap çocuğa sevginin aşılandığı bir noktada başlıyor. Bu arada bazı mukayaselerde yapılıyor. Yani suni kardeşlerimiz böyle yapıyor. İşte Aleviler şu şekilde uyguluyor" dedi.

İlköğretim ve liselerde okutulmak için hazırlanan tasarı 9 klasörden oluşuyor ve yaklaşık 350 sayfa.

Tasarıda Alevi öğrenciler için din dersleri kitaplarına eklenmesi önerilen konu başlıkları özetle şöyle sıralanıyor.

4. Sınıf: Allah ifadesiyle birlikte Alevilikteki Bismişah ifadesine de yer veriliyor. Sünni İslam inancındaki dualarla birlikte Alevilikteki uyku duası ve sabah duası.

5. Sınıf: Cem Evi'ni Tanıyalım

6. Sınıf: Namaz ve Cem ibadeti

7. Sınıf: Aleviler ve Kuran. Alevi Cemlerinde Okunan Bir Nefes: Mahrum Eyleme

8. Sınıf: Alevilikte Ali'yi Çağır Duası (Nadi Ali)

9. Sınıf: İslam'da ibadet Yerleri. Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre, Ahmet Yesevi

10. Sınıf: Hacı Bektaş Veli'nin Makalat adlı adlı eserinde tevhit ve inanç esasları. Hacı Bektaş Veli'den Sözler

11. Sınıf: İslami Bir Akım olarak Alevilik-Caferilik

12. Sınıf: Alevilikte Ölüm sonrası inancı. Dua, Namaz ve Cem. Alevilikte Cem İbadeti.

Taslakta 4'den 12'inci sınıfa kadar her bir sınıf için ortalama 70-80 sayfalık bilgiye yer veriliyor.

Prof. Doğan kitabın nasıl müfredat içine gireceği konusunda ise şunları söylüyor: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın tutumuna bağlı. İsterse ayrı olarak okutacaktır. İsterse aynı kitap içinde bir bölüm olarak okutulacaktır. Belki denecektir ki 'Azaltabilir miyiz? 80 sayfa değil de 40 sayfaya indirsek?' Hangi bilgilerin daha öncelikli verilmesi konusunda belki müzakere olacaktır."

ILGAZ GÜRSOY / NTV - 12 Mayıs 2009 Salı

 

 

Cem Vakfı da mı Alevi çocukların Sünnileşmesini destekliyor?
15-05-09  TARAFINDAN: ISMAIL KAPLAN


 

Türkiye`de çocuklarımız ana Alevilik konularını öğrenmezlerse, gelecekte onların sadece adı Alevi olacak, ama inançları Alevilik olmayacaktır.


 

 

 

Alevilik Dersleri, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu`nun 20 yıllık projesi

Şu anda Almanya`da 530 öğrenci Alevi öğretmenlerden Alevilik dersi alıyor.

 

Cem Vakfının Türkiye`de Alevi ders kitabı çalışması olduğu haberi bir kaç gün önce gazetelere yansıdı. Edinilen bilgilere göre; bu çalışmayı daha çok „Sünni kesimden Alevileri bilen üstadlar“ yapmışlar. Bu alanda çalışma yapmayı olumlu görüyoruz. Ancak bu çalışma Alevilerin bütününü kapsamayan, sadece bir Vakfın görüşlerini yansıtan ve Alevileri Sünnileştirmeye götürecek bir karakterdedir.

Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan kendisi dışında kalan Alevileri, ki çok önemli bir kesim, „Kendilerin bir tasarıları yok. Yaptığımız müfredat çalışmasını önlemeye çalışıyorlar.“ Şeklinde suçluyor.

Evet; bu müfredatı Alevi çocukların Sünnileşmesine yani asimilasyonuna hizmet edeceği için eleştiriyoruz ve bu tehlikenin önlenmesi gerektiğini savunuyoruz.

İnanç özgürlüğüne göre her inanç grubu kendi inancını kendi tarif etmelidir. Türkiye`de bazı Alevilerdeki kavram kargaşasının ana nedeni geçmişte Aleviliğin “Sünni penceresinden” yazılmış olması gerçeği varken; şimdi de Cem Vakfı Alevi dersi müfredatını “Sünni Üstadlar”a havale etmiş gözüküyor.

Bahsedilen Alevi ders kitabının basına yansıyan şu konuları bu tespitimiz için açık örnektir: Sünni dualarla birlikte uyku duası ve sabah duası, İslam`da ibadet yerleri, namaz ve cem, Alevilik-Caferilik.

Bahsedilen bu kitap başlı başına bir Alevilik dersi için değil, Sünni öğrencilerin katıldığı ve şu ana kadar ders veren –büyük çoğunluğu imam hatip mezunu- Din ve Ahlak dersi öğretmenlerin vermeye devam edeceği dersler için hazırlanmış. Bu öğretmenlerin hiç birisinin Alevilik hakkında bilgileri yok ve Cem Vakfının hazırladığı kitap onların isteğine bağlı olarak kullanılacak Ya da kullanılmayacak.

Almanya`da Alevilik derslerinde okutulan ve Aleviliğin can alıcı konuları olan; Hak Muhammet Ali inancı, Hızır, Dört kapı-Kırk Makam, Muharrem matemi, Lokma, Aşure, rızalık, musahiplik, Sultan Nevruz, Ehl-i Beyt ve 12 İmam Cem Vakfının kitap hazırlığında yer almıyor. Türkiye`de çocuklarımız bu ana Alevilik konularını öğrenmezlerse, gelecekte onların sadece adı Alevi olacak, ama inançları Alevilik olmayacaktır.

Bu nedenle Cam Vakfının bir an önce bu yanlıştan dönmesi gerekir. Eğer bu yönde devam etmek isterlerse, o zaman “Biz atalarımızın bize kadar ulaştırdıkları bu konuları İslam`ın özünden sapma olarak görüyoruz ve doğrusu Sünniliktir.” demeleri gerekir. Cem Vakfı bu çalışması ile; AIHM kararına rağmen zorunlu din derslerini kaldırmayan hükümete kıyak çekmiştir. Türkiye`deki zorunlu Din Ve Ahlak Derslerine bir kaç göstermelik ve sulandırılmış Alevi konularının girmesi ve Alevilerin bunun kabul etmeleri; Alevi öğretisinin sonu olacaktır.

 

Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakülteleri; Türkiye`de yıllardır geleneksel Aleviliği Yani Anadolu Aleviliğinin değerlerini ders kitaplarına almamakta direniyorlar. Görüyoruz ki; Cem Vakfı şimdi bu amaca alet oluyor.

 

Almanya`da Alevilik dersine bir yıldır katılan 3. sınıf öğrencisi Ceyda şöyle söylüyor: “Ben Hz. Ali`yi, Hacı Bektaş Veli`yi şimdi tanıdım. İlle de her ders başında rızalık almak çok güzel. Umarım bütün Alevi çocukları Alevilik derslerine katılırlar, o zaman bu dersin ne kadar güzel olduğunu göreceklerdir.” Sadece bu yavrumuzun duyguları bile; Almanya Alevi Birlikleri Federasyonunun; Almanya`da Alevilik derslerinin verilmesini sağlamakla; hem çocuklarımızın asimilasyonunu önlediğinin hem de otantik Alevi öğretisinin korunmasının kanıtıdır.

Tüm Alevileri bu konuda daha akılcı olmaya ve atalarımıza olan vefa borcumuzu; yani onların -canları pahasına da olsa- bize ulaştırdıkları Alevi değerlerini çocuklarımıza veren Alevilik derslerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.

 

Köln, 15.05.2009

Ismail Kaplan

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu

Eğitim Sorumlusu

 

Alevilerden İzzettin Doğan'a Sert Tepki

AKP - CEM VAKFI EL ELE

‘Aleviler asimile edilecek’

İzzettin Doğan’ın hazırladığı taslak Alevi örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’ın, başka vakıfların da katılımıyla oluşturulan bir komisyon tarafından hazırlandığını ifade ettiği Alevi din dersi kitaplarının taslağı hakkında yüzlerce derneği temsil eden Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) haberinin olmadığı ve komisyonda yer almadığı ortaya çıktı.

PSAKD Genel Başkanı Fevzi Gümüş, ne kitap hazırlanması için kurulan komisyondan ne de bu yönde yapılan çalışmalardan haberleri olduğunu kaydetti. Doğan’ın Aleviliğinin Alevi toplumu tarafından benimsenmediği ve doğru bulunmadığını dile getiren Gümüş, “Belli ki AKP hükümeti kendine yakın Alevilik anlayışına sahip olduğunu düşündüğü ve Alevi toplumu tarafından da benimsenmeyen Cem Vakfı aracılığıyla açılım adı altında bir göz boyama siyaseti yapacak” diye konuştu.

‘Zorunlu din dersleri kalksın’

Din İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na Faruk Çelik’in getirilmesi nedeniyle 3 Haziran’a ertelenen Alevi Çalıştayı’nın samimi olmadığının ortaya çıktığını ifade eden Gümüş, “Bir yandan ‘Biz Alevileri anlamaya çalışıyoruz’ diye çalıştay yapma hazırlığı varken, diğer yandan da bazı işlerin AKP’ye yakın bir kişi olan İzzettin Doğan’a havale edilmesi AKP’nin niyetini ortaya çıkaran ve ne kadar samimi olduğunu gösteren bir durum” dedi.

Laik bir ülkede zorunlu din derslerinin olmaması gerektiğini belirten Gümüş, isteklerinin din derslerinde Aleviliğin yer alması olmadığını, din derslerinin kaldırılması olduğunu dile getirdi.

ABF Başkanı Ali Balkız da yapılan çalışmadan habersiz olduklarını kaydetti.

Doğan ve Cem Vakfı’nın Aleviliğin yabancı olduğu kavramlarla ve AKP’yle kurduğu ilişki üzerinden Aleviliği tanımlamaya çalıştığını belirten Balkız, Doğan’ın hazırladığı kitaplarda kullanılan kavramların süreç içerisinde Aleviliği Sünniliğe getirecek kavramlar olduğuna dikkat çekti. Balkız, şunları dile getirdi:

“Bu müfredat okutulursa gelecekte Alevilik diye bir şey kalmayacak, Aleviler Sünnileşecek, asimile edilecektir. Aleviliğin kendi terminolojisi, kendi ritüelleri ve gelenekleri var. Bunların yerine Sünni inancının değerlerini öğrettiğiniz ya da Sünni bakış açısıyla öğrettiğiniz zaman gerçekten Alevilik diye bir şey kalmaz

‘Çalıştayın ne anlamı kaldı?’

ABF’nin zorunlu din derslerinin kaldırılması için mücadele verdiğini kaydeden Balkız, din derslerinin kaldırılması için mücadele edenlerin kendileri olmasına karşın, AKP’nin kendisine taraf olarak Cem Vakfı’nı seçtiğini belirterek, “Müfredatı hazırladılarsa 3 Haziran’da yapılacak çalıştayın ne anlamı kaldı” diye sordu.

MAHMUT LICALI / Cumhuriyet - 14 Mayıs 2009

Alevilerin 'ders kitabı' kavgası büyüyorAlevilerin 'ders kitabı' kavgası büyüyor

Cem Vakfı tarafından hazırlanan Alevi ders kitabı taslağı, Alevi örgütleri arasında tartışma yarattı. Hükümet ve Cem Vakfı, anlaştıkları Alevi tanımını tüm Alevilere dayatmakla suçlanıyor.

İSTANBUL - Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan'ın bir anlamda Başbakan tarafından ısmarlanan Alevilikle ilgili bilgilerin bakanlığa sunulmaya neredeyse hazır olduğunu açıklaması tartışma yarattı.

Alevi Bektaşı Federasyonu Başkanı Ali Balkız, Cem Vakfı'nın Alevileri temsil etmediğini, hazırlanan taslağın hem içeriğine hem de hazırlanış biçimine itiraz ettiklerini söyledi.

NTV canlı yayınına katılan Balkız, daha önce hükümetin tüm Alevi dernek ve temsilcileriyle görüşme talebine rağmen bir hafta önceye kadar kendi taleplerine yanıt alamadığını söyledi.

Ali Balkız, bir hafta önce 3 Haziran’da yapılacak çalıştaya davet edildiklerini söyledi. Balkız, katılımcıların kimler olacağını ve toplantının işleyişinin konusunda bilgi sahibi olmasalar da Alevi Bektaşi federasyonunun toplantıya katılacağını ifade etti.

BİZİM İÇİN ÖZGÜRLÜK MESELESİ

Ali Balkız, taleplerinin dillendirilmesini, bir demokrasi, insan hakları ve inanç özgürlüğü olarak kabul ettiklerini ve sorunlarının çözüm yerini de meclis olarak gördüklerini belirtti.

Balkız hükümetin Alevilikle ilgili son çalışmaları hakkında şunları söyledi: “Hükümet, Alevi-Bektaşi Federasyonu yerine, bu güçlü sesi karalamaya çalışan ve temsil kabiliyetine haiz olmayan bir vakfı tercih ederek, bizleri görmezden gelerek ve işin kolayına kaçarak kendi anlayışlarına uygun bir kesimle sorunu çözmeye çalışıyorlar. O da bu görüntüyü ortaya koyuyor. Ancak böyle çözüm olamaz.

HÜKÜMETİN KENDİ TANIMI VAR

Aleviliğin ne olduğuna dair bir tartışma var ve olmalıdır. Devlet ve kurumların görevi, bu tartışmanın yapılması için gerekli olan demokratik ortamı yaratmaktır. Ancak “benim inancım bu, Alevileri ben böyle anlıyorum, diğerlerini elimin tersiyle iterim” denilirse bu bir dayatmadır.

Dolmabahçe görüşmelerinden başlayarak, AKP hükümetinin sözcülerinin ve İzzettin Doğan’ın ortaklaştıkları bir Alevi anlayışı ve tanımı var. Devletin bu tanımı yapmak gibi bir hukuku yoktur. Alevilik, inanç mıdır, kültür müdür, İslamiyet’in bir yorumu mudur bunu söylemek hükümetin işi değil. Sayın Doğan’ın da işi değil.

DEVLETİN TANIMIYLA ALEVİLİK OLMAZ

Alevilik bu topraklarda bin yıllardır, ne Selçuklular’da ne Osmanlılar’da ne de Cumhuriyet döneminde mekteplerde ve medreselerde okutulmamıştır. Devletin resmi bakışıyla bir Alevilik öğretisi, tanımlaması söz konusu değildir. Aleviler, Aleviliği kendi dergahında, kendi Cem evlerinde, kendi dedelerinden, ozanlarından öğrene öğrene, yaşaya yaşaya bugüne getirdiler.

SÜNNİLİKLE BAĞDAŞTIRMAK, ZEHİR ZERKETMEKTİR

Aleviliği okul kitaplarına koymak, kurallara bağlamak, Aleviliği canlı bir mekanizma olmaktan çıkaracak, sünnilikle bağdaştırarak, o terminolojiyi, kavramları kullanarak, 'Alevi-İslam Din Hizmetleri' gibi bir kurum, Alevi tarihinde yoktur. Bu sayın Doğan’ın devletle birlikte Alevilik’e zerk etmeye çalıştığı bir zehirdir.”

Ali Balkız, asıl taleplerinin din dersinin kaldırılması olduğunu ve hükümete düşen görevin 12 Eylül Anayasası’nı değiştirmek ve Anayasa’da yer alan 24. maddeyi kaldırmak olduğunu da sözlerine ekledi.

PROF. DOĞAN: SİYASET YAPIYORLAR

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan ise eleştirilere karşı çıkıyor. Doğan'a göre, eleştirenlerin amacı Aleviliği savunmak değil, siyaset yapmak... Doğan şöyle konuştu: "Biz Alevilerin sorunları olduğuna inanıyoruz ve Alevilik diye bir sorun olduğuna inanıyoruz. Bunların barış içinde çözüme kavuşmasını istiyoruz. Bu Alevilerin hakkıdır ama benim kendimin de bir Alevi yurttaş olarak hakkımdır, ben onu savunuyorum.

Başka arkadaşlar 'Alevilik bu değildir' diyor. O da onların Aleviliği, ona halk karar verecektir kimin ne olduğuna. Siyasi amaçlarla ortaya çıkıp ortalığı bulandırmanın, barışı kösteklemenin hiç bir manası yoktur. Bu arkadaşların yaptığı o. Çünkü tamamen boş havaya sıkıyorlar henüz ortada açıklanmış bir tasarı yok.

Amaç nedir? Çok net çıkıyor ortaya... Bizim ortaya çıkardığımız, büyük emeklerle ve çabalarla yıllardır üzerinde çalışılan bir konunun artık yazılı hale dökülmesini, Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşlarının müfredat programı olarak buna itibar etmelerini önlemeye çalışıyorlar.

'ALEVİLİK FASA FİSODUR DESİNLER'

'Peki yerine ne koyacaksınız' diye sorduğunuz zaman hiçbirinin bir tek kelime cevabı dahi yoktur. Ama cesur olsunlar, çıksınlar desinler ki "Biz tanrıya filan inanmıyoruz, Alevilik denilen şey fasa fisodur desinler. Çünkü kendi aralarında öyle konuşuyorlar. Her kafasından çıkan 'Ben filan derneğin başkanıyım, bana göre Alevilik şöyledir.' Hayır, diyemez...Haddine değildir kimsenin.

Aleviliğin bilgisini, o bilginin sahibi olan insanlara soracaksınız. Bu demek değildir ki sadece bunlar bilir, diğer insanların bilme imkanı yoktur. Keşke bilgileri olsa da söyleseler... Biz ona da açığız. Ama bu arkadaşlarımız genelde siyaset yapıyorlar. Aleviliği siyaset aracı olarak kullanmak istiyorlar. Yani aramızdaki itilaf genelde budur. Biz siyasetin inanca karışmasından yana değiliz."

AKP'Lİ YİĞİT: 3 HAZİRAN'DA HEPSİNİ DAVET ETTİK

Alevi ders kitabı konusunda görüşlerini açıklayan AK Parti Miletvekili İbrahim Yiğit ise, 3 Haziran'daki düzenlenecek toplantıya tüm Alevi temsilcilerinin çağrıldığını, herkesin görüşünün alınacağını söyledi. Yiğit "Ben ikisini de dinledim. 12 Eylül'ün getirdiği vesayet altında bir anayasa var. Bizim geçen sene hazırladığımız bir anayasa taslağı var. Eleştiriler yüzünden görüşülemedi, bekliyor. Zorunlu din derslerinin getirilmesine 12 Eylül anayasası neden olmuştur. Bu değiştiği zaman zorunlu din dersi de değişecektir.

Aleviliğin tanımının doğru yapılması lazımdır. Hem inanç özelliği vardır hem de kültürel boyutu vardır.

3 Haziran'da toplantı yapılacak Alevileri temsil eden federasyon başkanlarının hepsi çağrıldı. Herkesin görüşü alınacak. Alevilik uzlaşmayla kitaplarda yerini almalı.

Yalnız bu bilgileri sadece Alevilerin öğrenmesi de bir şey ifade etmiyor. Sünni taraf da öğrenmeli Aleviliğin ne olduğunu...."

NTV - 14 Mayıs 2009 Perşembe