Alevilerin ”son‘’ seçimi..! 

AABK başkanı Turgut Öker neden bağımsız aday?

 

Türkiye’de yine seçimler yaklaşıyor. Fakat Alevilerin fazla seçim yapma olanağı kalmadı…  Yüzyıllardır Alevileri ve Aleviliği yok sayan, fakat onun vergisinden geçinen din-ayetçi zihniyet iktidarını devam ettiriyor.  Aleviler tarihte çok katliamlar gördü.. YA - PİR dedi, yandı yakıldı Sivas’ta,  2 Temmuz 1993 Sivas katliamından sonra,  yeniden kendi bağımsız kurumlarını oluşturmaya başladı. Ve 18 yılıdır 12 maddelik taleplerini her fırsatta, her şekilde dile getirdi.  Aleviler yıllarca, resmi makamların, siyasi partilerin, bakanların, başbakanların kapısını çaldı, olmadı. Milyonlarca imza topladı, yüz binler sokaklara döküldü, evrensel İNSAN hakları mahkemesine başvurdu, haklı bullundu… Fakat, Ne gelmiş geçmiş, Nede var olan AKP iktidarı, Alevilerin haklı, insani taleplerinin hiç birine cevap vermedi…  Vermeye de niyetli görünmüyor, kendi anlayışını inancını Alevilere zorla dayatıyor..

 

 

 

Alevilerin talepleri ki, hiçbir şekilde tartışma, İslam içi - dışı,, azınlık çoğunlu, siyasi pazarlık, oy konusu olmayan, temel insan hak ve (inanç)özgürlüğünü içeren ve demokratik hukuk devletinin,, vatandaşların yasalar önünde eşitlik ilkesi gereği,, kendiliğinden tanıyıp vermesi gereken hak ve taleplerdir. Fakat,  sözde ileri demokrasi  12 eylül ‘’çocuğu’’ çoğunluk diktası ‘’faşist/yezit’’ bir zihniyet Alevilerin özgün varlığını taleplerini haklarını resmen tanımak istemiyor..

 

1.      Alevilik müstakil bir inanç olarak resmen tanınıp ana/yasal güvence altına alınmadı.

2.      Diyanet Kurumunu (kaldırılıp) özelleştirilip, her inanç kendi giderini kendi karşılayacak hale getirilmedi.

3.      85 yıldır Diyanete aktarılan Alevilerin vergi payını Diyanetten alınıp Aleviler/ kurumlarına geri verilmedi.

4.      Zorunlu din dersleri kaldırılmadı.

5.      Cemevlerimize ibadethane statüsü verilmedi.

6.      Alevi köy ve mahallelerine, CAMİ yapımı durdurulup, yapılanlar kaldırılmadı.

7.      Hacı Bektaş vb. dergâhımızın, denetimini Alevi kurumlarına HBV dergahımıza verilmedi.

8.      Hiçbir Alevi inanç günü, ücretli resmi ‘’bayram’’ tatil ilan edilmedi.  

9.      Nüfuz cüzdanlarından din hanesi kaldırılmadı.

10.  TC yasa ve uygulamalarında Alevileri rencide eden ayrımcılıklı uygulamalar kaldırılıp eşit haklar tanınmadı..

11.  Dersim Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Alevi katliamlarının, gerçek sorumlularından hesap sorulmadı.

12.  33 Canımızın, din adına diri, diri yakıldığı, Sivas Madımak Oteli halen ibret müzesi yapılmadı.

Aleviler çok acılar çekti ağır bedeller ödedi, bunlar Alevilerin ödün vermeyeceği, pazarlık etmeyeceği temel haklarıdır. TC kurulduğu günden bu yana, söylendiği gibi, TC LAİK olmadı.. Tam tersine sözde laiklik adı altında adım adım şeriata gidiyor.. Bu anlamda Alevileri çok zorlu günler bekliyor.

                                    

Demokratik Alevi kurumlarının 18 yıllık kararlı mücadelesi sonucu,, AKP iktidarı sözde, Alevi açılımı  / çalıştayı  yaptı.. Ne yaptı,,Alevileri aldatı..  AKP 8 yılda Alevilerin taleplerinden, bir tek Madımak Otelinin kamulaştırdı, fakat, Alevilerin talebi olan ‘’İbret müzesi’’ yapılmasına halen yanaşmıyor.. Tüm hakları almak için 432 yıl ister,, buna ne sabır ne ömür yeter.. AKP kendi ‘’Alevi Yez-İtini’’ yaratarak, Alevi inanç, kültür, kimlik ve öğretisini YOK etmek için Alevileri oyalıyor.. 

 

Alevilerin inancı, öğretisi, amacı: Ezmeden, ezilmeden ‘Dünyada cennet’ insanca mutlu yaşayacağı laik, demokratik bir düzendir.  Aleviler yüz yıllardır bunun için mücadele etmiş/ediyor.. İnançlarının direği yapıp, DARINA durdukları Alevi uluları, BAŞlarını göz kırpmadan, bu  amaca, bu yola vermiş.. Arada dönek işbirlikçi hınzır paşalar çıksa da, Alevi geleneği bunları YOLdan düşürmüştür.. Cemlerinde sadece  bu YOL’a BAŞ koyanların, Mansur,Nesimi, Fazlı, Hüseyin’lerin DARINA durmuştur..  Alevilik yüzyılların asimilasyon baskı ve katliamlarına rağmen varlığını sürdürmüş. Ve gerektiğinde son seçim olarak,,, YA ŞAH, ‘’Alim ne yatarsın günlerin geldi’’ deyip, sitemi Zülfikarı haksızlıklara karşı çekmesini de bilmiştir.

 

Bugün, Dünyada durum:  Başını ABD’nin çektiği GLOBAL, liberal,  muhafazakar, kapitalist, emperyalist hakim güçler, başta DİN,, her türlü böl parçala yönet, sömürüye davam et, politikalarını sürdürüyor, bazen zorlansalar da, halen istediği, işine geldiği gibi atlarını oynatıyorlar..

Türkiye’de  durum: Osmanlının çöküşü ile verilen bağımsızlık ve kurtuluş savaşının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, kısa sürede onu oluşturan asli unsurlardan, Alevileri, Kürtleri dışlamış, 1925-40’lı yılların milliyetçi ve devletçi  akımından etkilenip, ‘’Ne Mutlu Türk-İslam’’ tek tip insan deyip,, Diyanet işleri kurumu ile  devlet-leştirdiği Sünni İslam’ı topluma dayatmaya başlamıştır. 2 Dünya savaşından sonra bağımsızlığını satıp NATO-ABD güdümüne girmiştir.. ‘’Düşmanımın düşmanı, dostumdur’’ mantığı ile Afganistan’da Osama bin Ladin’leri destekleyen ABD, Türkiye’de sözde ‘’ılımlı’’ İslamcıları desteklemiş, bu süreci daha da hızlandırılmıştır..  12 Eylül Faşist Askeri darbesi ve onun getirdiği  zorunlu din derslerinin sonucu,, bugün sözde darbecilere karşı görünen, fakat dün darbeci Kenan Evren’en  cennetlik diyen, F- Gülen, A- Gül,, Taliban Tayyip’ler, demokrasiyi araç olarak kullanıp iktidar olmuştur. Ve son Anayasa referandumun da,, Alevilerin katline fetva yazan zihniyetle GRUR duyduğunu ilan edip, okyanus ötesine,, dön gel artık Gül’üm deyip,  ABD’ye ‘’son’’ teşekkür mesajlarını göndermiştir.  

ABD ve yandaş emperyalist  güçlerin amacı bellidir,, her ne olursa olsun,,serbest sermeye serbest sömürüye dayalı,, ekonomik siyasi çıkarlarını tüm dünyada korumak, hakim kılmak.. AKP’nin nihaiyi amacı ise Allah Kuran Peygamber adına İSLAM şeriatını, İslami sermayeyi  ‘’Yeni Osmanlı’’ Türk İslam imparatorluğunu TÜM dünyaya hakim kılmak.  ‘’Ilımlı- islam’ın’’ demokrasi treninden inip, şeriat devesine bineceği istasyon artık görünüyor..  Görünen dağ kılavuz istemez..  Bunlar bazıları için abartı gibi gelebilir fakat,, biraz abartı da anlayışı kolaylaştırır..

 

2007 genel seçimleri öncesinde Ankara’da toplanan Alevi Bektaşi meclisinde, Alevilerin varlığını kimliğini tanımak istemeyen TBMM deki ‘’siyasetsizlere’’ karşı, Alevilerin yoğun yaşadığı 30-40 ilde bağımsız Alevi adaylar göstermesi gündeme geldi.. Fakat o zaman teknik olarak bağımsız aday göstermeye geç kalındığın için,  isteyen istediği yerden aday olup meclise girmeye çalısın dendi.  Ve ileriki seçimlere, farklı kimliklerin özgürce kardeşçe eşite bir ara yaşayacağı bir Türkiye için en geniş demokrasi sol güçlerin birliği için çalışılması kararı alındı.. Geçen 4 yıl içinde Alevi kurumları bu yönde çalıştı, fakat AKP iktidarını devirecek istenilen geniş güç birliği ne yazık ki sağlandı diyemeyiz.  Bugün gelinen noktada, Alevi kurumlarının Alevilerin yoğun yaşadığı 30-40 bölgede bağımsız Alevi adaylar göstermeyi, oy kaybına neden olup, genelde AKP’nin işine yarar diye gündemine bile almadı.

 

AABK, neden Turgut Öker’i bağımsı aday gösterdi ?

Her toplumsal kurum gibi Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu  (AABK) da, globalleşen, küçülen her şeyin birbirini etkilediği, Dünya, Avrupa, Türkiye ekseninde Alevilerin durumunu değerlendirip,  genel bakanı Turgut Öker’i Türkiye’deki 12 Haziran genel seçimlerinde İstanbul 1. bölgeden BAGIMSIZ aday gösterme kararı aldı.

Bir inanç/kanaat önderi olarak AABK/AABF genel başkanı Turgut Öker’i TBMM’ne bağımsız aday gösterilmesinin, Alevi toplum / kurumları ve Türkiye’de ki siyasi parti ve gruplar arasında tartıma, polemik, dedikodular yaratacağını bekliyorduk.  Fakat, AKP’nin CHP’yi vurmak için Turgut Öker’i bağımsız aday gösterdiği veya Turgut Öker’in CHP den ileri bir sırada aday gösterilmek için ‘baskı’ amaçlı bağımsız adaylığını açıkladığı,, CHP ye geçeceği veya Kılıçdaroğluna karşı olunduğu için  bağımsız aday gösterildiği, vs. gibi  saçma sapan iddiaları, yorumları doğrusu şahsen ben beklemiyordum. 

 

Turgut Öker bağımsız aday çünkü:

  1. Avrupa’dan yaşayan 4 milyon Türkiyeli var (1 milyonu Alevi kökenli) ve çoğunluğu halen, TC vatandaşı veya Türkiye ile ailevi, ticari vs. ilişkileri sürüyor, fakat TBMM de temsil edilmiyorlar.
  2. Avrupa Birliğine girmeye çalışan TC hükümetlerinin Avrupa’daki Türkiyeli göçmen işçilere yönelik her alanda uyguladığı veya uygulamadığı politikalar Avrupa’daki göçmenleri ve Alevileri de yakından ilgilendiriyor.
  3. Avrupa ve Türkiye Alevi kurumları, 2 Temmuz 1993ten bu yana, 18 yıldır Alevilerin talepleri Alevi inancının TC’de resmi inanç olarak tanıması, yasal haklarının verilmesi için, kararlı bir mücadele verdi. Fakat maalesef, ne eski iktidarlar, nede 8 yıldır AKP iktidarı bu taleplerin hiç birine olumlu bir yanıt vermedi.  Meclisteki diğer partilerde pek farklı değil.. Çünkü Aleviler Laiklik istiyor, Zorunlu Diyanetin, Zorunlu din derlerinin devlet işi olmaktan çıkarılmasını istiyor.  Tüm partiler, dinci oyları kaybederim korkusuyla, diyanetin kamu kurumu olmaktan çıkarılıp özeleştirilmesine yanaşmıyor. Buda yetmez gibi aile imamlığı başlatılıyor..  Bu yüzden Aleviler üzerindeki baskı ve asimilasyon Devlet ‘’din-ayet’’ eliyle artırılarak sürdürülüyor..  Türkiye’de sorun başörtüsü değil, ‘’baş belası Diyanettir’’.. AKP kaldırmak istemiyor,, CHP kurduğu diyaneti kaldıracak mı ?? .  

4.      AKP iktidarı,, ılımlı -Türk-İslam  adı altında,  Türkiye’de, sağ, liberal kapitalist,,Türkçü, İslamcı  vs.  muhafazakar Sünni çoğunluğu oluşturan çevreleri bünyesinde toplamış, ve   12 Eylül dikta rejimine sivil bir kılıf ‘türban’ geçirmiş,  50 yıldır din/diyanet üzerinden kemikleşen bir oy tabanı ile, AKP önümüzdeki seçimde yine tek başına iktidarı garantilemiş görünüyor..

 

5.      Kendi açılamalarına göre,, bugün mecliste grubu olan  TÜM partiler, ve CHP TEK başına iktidarı hedeflediklerini açıladı.. Çok partili sisteme geçişten, 1950 yıllardan bu yana CHP,, Alevilerin, Kürtleri ve en geniş emekçi kesimlerin oylarını aldığı ‘’ortanın solu’’, Ecevit döneminde bile tek başına iktidar olamamış, Erbakan’la vs. koalisyon kurmak zorunda kalmıştır.  Kaldı ki bugün Kürt oyları CHP den, CHP de Kürt oylara AKP den daha uzaktır..  Aleviler ve parça pülük olmuş aydın, sol güçler hiç fire vermeden CHP’ye oy verse bile, CHP’nin tek başına iktidar olması hayal olmasa da, güncel durumda çok zor görünüyor. Özellikle Kılıçdaroğlun’dan dolayı ve AKP ye karşı bir cephe oluşturmak için Aleviler bu seçimlerde de büyük oranda CHPye oy verecek.. Eğer CHP bu süreçte kendini yenileyemezse bu seçimler, CHP ile Alevilerin son tangosu olacaktır.

 

  1. Bugüne kadar Alevilerin %85 oyunu alan CHP,,, 85 yıldır eylem, söylem ve programlarında Alevilerin haklı taleplerine yer vermedi..  Sünni muhafazakâr kesimden oy koparabilmek veya var olanı kaybetmemek için, her mahalleye kuran kursu önerdi, türbanlara rozet taktı..  CHP,,AKP gibi bir dini parti,, (CHP= Alevi partisi) görünü mü vermemek için, seçimler öncesi ve sonrasında da, açıktan Alevilerin haklı taleplerini savunmayacak,..  Tek başına iktidar olsa bile, iktidarı kaybederim korkusuna, tüm partilerin desteğini almadan, Alevilerin haklı taleplerini yerine getirmeyecektir. Bu durum CHP’nin de, oradan aday seçilen Alevi canlarında elini, konu, dilini bağlayacaktır. Parti başkanımız Alevi kökenli ‘’bununla yetinin’’ denilip,, bugünden Alevilerin dili bağlandı. CHP’ye katılan Tunceli bağımsız milletvekili  Kamer Genç bile artık mecliste özgürce konuşamıyor..
  2. Bugün seçim sürecinde ve seçimden sonra mecliste Alevilerin taleplerinin bağımsız ve kararlı bir şekilde dile getirmeye, Alevilerin sokakta verdiği/ vereceği mücadeleyi mecliste yükselmeye ihtiyaç olacaktır.  Turgut Öker bağımsız milletvekili olarak bunu yapabilir.. Turgut Öker Alevilerin haklı taleplerini TBMM de, siyasi partilerden bağımsız olarak dile getirmek amacıyla, AABK’den rızalık almıştır.. Bu nedenle de AABK ve AABF başkanlığından istifa etmesine de gerek görülmemiştir.  Avrupa’da Alevi kurumları belirli bir düzey gelmiştir, bulundukları ülkelerde yasal statü ve haklar almıştır.. Aleviler Avrupa’da birçok şehir ve ülke meclislerinde temsil edilmektedir. AABK Türkiye’deki mücadeleye destek amaçlı, gönderebileceği en iyi adayını genel başkanını aday göstermiştir..

8.      Turgut Öker neden CHP’den değil de bağımsız aday oluyor..  AABK T. Öker Kılıçdaroğlu’na karşı mı ? Bağımsız aday olması AKP’nin işine yarar, neden oy bölüyor vs. eleştiriler geliyor. Bunlar yersiz eleştirilerdir. Bir inanç toplumu/kitle örgütü AABK başkanı olarak Turgut Öker’in bağımsız aday olması, Alevilerin inançlarını her hangi bir partiye ipotek etmemeleri,, ve  Kılıçdaroğlu/CHP’nin, AKP gibi bir dini parti,, görünümü vermemesi ve olmaması,  hem prensip, hem de taktik olarak doğrudur. Kılıçdaroğlu tüm halkın başbakanlığını hedeflemelidir. Kendisinin yaptığı son açıklamalarda, bu yöndedir ‘’din ve milliyeti’’ öne çıkaran bir başbakan parti olmayacağız.. Alevilerin Kürtlerin diğer azınlıkların, temel hakları verilmek kaydıyla, bu doğru bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın bir anlam kazanması için, CHP’nin ‘’Ne Mutlu Türküm’’ Türk milliyetçiliğinden uzaklaşması, kendi kurduğu Diyaneti devlet kurumu olmaktan çıkarması ‘özeleştirmesi’’ gerekir..   Alevilerin bugüne kadar %90 oranında ne yöne (sosyal demokrat-SOLa) oy verdiği de bellidir… Fakat Alevi oyları ne CHP’yi nede, başka bir partiyi tek başına iktidara taşımaya yetmez.  CHP kurmayları, oy artırmak için, türbanlara rozet takmayı da, kepçe ile aşure dağıtmayı da bıraksın, diyaneti devlet kurumu olmaktan çıkarsın,, emekçi halkın taleplerine ve Kürt sorununa adil demokratik barışçıl bir çözüm üretmeye baksın.   Avrupalı göçmen ve genelde Avrupa’daki Türkiye’deki Alevileri temsilen, bir kişinin bağımsı olarak TBMM de çıkıp direk Alevilerin taleplerini  (partiler üstü) bağımsız özgürce savunması, CHP içinde, diğer partiler içinde, Aleviler içinde en doğru olanıdır. 

  1. Turgut Öker’in bağımsız adaylığı, ve alacağı oy, ne Kılıçdaroğlu/CHP’nin,, ne sol/sosyalist, nede demokratik Kürt oyları böler veya karşısındadır, tam tersi..   CHP’nin  bir millet vekili az veya fazla çıkarması, ne CHP’yi batırır, nede tek başına iktidar yapar. Alevilerin taleplerine evet demek şartıyla,, Kılıçdaroğlu’mu yoksa, Erdogan’mı başbakan olacak, oylaması gündeme geldiğinde, AABK’nin/Turgut Öker’in oyu bellidir.   Bu nedenle bazı CHPlilerin veya Alevilerin Turgut Ökeri’n bağımsız adaylığına ve Alevileri taleplerini bağımsız olarak dile getirmesine) tepki göstermesi, yersizidir. CHP’nin ve bu tür yaklaşımlarda olanların, Alevilerin taleplerine, laiklik eşitlik istemine, inanç özgürlüğüne yeteri kadar duyarlı olmadığını gösterir.. 
  2. AABK’nin /Turgut Öker’in  Kılıçdaroğlu’na karşı olduğu vs. söylentileri saçmadır.  Kılıçdaroğlu CHP başkanı seçildiğinde, AABK kurultayı (Turgut Öker) basın açıklaması yaparak, Kılıçdaroğlu’nun başkanlığını kutladı, Alevi kimliğinden dolayı kendine gelebilecek her türlü saldırıya karşı yanında olacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu öncülüğünde CHP’nin eski çizgisinden uzaklaşıp,  laik, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir Türkiye için, var olan Alevi, Kürt ve azınlıklar sorununa, işçi ve emekçilerin haklarına sahip çıkan, evrensel sol, sosyal demokrat bir partiye dönüşmesini umduğunu dile getirdi. Türkiye’de hep Sünni kökenli başbakan olacak değil ya, birde Alevi kökenli başbakan görmek istediğimizi belirttik. 

11.  Sırf aşırı Türk milliyetçiliğine (Kürt düşmanlığına) dayanan MHP iktidar olması, veya istikrarlı bir koalisyon ortağı olması mümkün görünmüyor, oy bakımında MHP en iyi ihtimalle yerinde sayacaktır.

 

Demokratik Kürt Hareketi,, BDP kendi Kürt milli kimliği açısından, olanakları ölçüsünde kararlı  bir mücadele  yürütüyor..   Fakat yerine göre haklı da olsa, birincil amaç olarak ‘’milliyet’’ kürt kimliği öne çıkarması… TC var olan ‘’çoğunluk’’, TÜRK- İslam diktası,  AKP iktidarının,  yalancı meme, ‘’din-kardeşliği’’ ve şahsi çıkarlarla Kürt oyları bölmesi, 12 Eylül’ün anti demokratik seçim sistemi, %10 ülke barajı vs. BDP’nin daha da güçlenmesini engelliyor. İçinde EN ÇOK Alevi kökenli milletvekili olan BDP’inde önümüzdeki seçimde ilerleyecek, fakat tek başına iktidar olması hayal görünüyor..  Ne yazık ki,  TBMM’de ki diğer partilerin, BDP ile seçim ittifakı ve ortak hükümet kurmaktan kendilerini baştan dışlamaları,, TC’de  ‘’tek tip insan TÜRK-İSLAM zihniyetinin, halen çoğulcu demokrasi ve insan haklarının önünde engel olarak durduğunu gösteriyor.. Umarız seçim sürecinde ve sonrasında bu tavır değişir.  Demokrasi çoğunluk diktası değil, azınlık haklarının korunması ve yasal güvence altına alınmasıdır.

 

12.  Aleviler bu güne kadar laikliği savundu, din inançların siyaset ve devlet dışında özel hayatta özgür yaşanmasını savundu.  Sözde TC. Laiktir dendi, fakat TC hiç bir zaman laik olmadı. Aleviler din üzerinden, siyaset yapmaktan kaçındı ve kaçınıyor.. Fakat son dönemde devletin, toplumun daha da dincileştirilmesi,  Alevileri üzerinde asimilasyonu giderek artırıyor. Bir inanç toplumu olarak Aleviler, her alanda, haklı talepleri ve laik, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir Türkiye için, bütün partilere toplumsa baskı yaparak, mücadelesini, mümkün olduğunca bağımsız bir şekilde yükseltmek zorunda. Bu mücadeleyi bağımsız olarak yükseltmek için, Meclise (Turgut Öker) CAN geliyor..  

 

Feramuz Acar /Danimarka

21.03.2011