Kılıç-Dar-Oğlu,, Dik Durursa,Yoksa YOK… Feramuz Acar  -  5/8/2010

 

Bu yıl 2-3 temmuz Sivas ve Çorum Katliamını anma etkinlikleri için 15 gün Türkiye’de idim.  Halk arasında Kılıçdaroğlu’na büyük bir ilgi olduğunu gördüm.. Bu ilgi tabii ki, başta  ekonomik krizden, içi boş çıkan AKP’nin Alevi, Kürt, demokrasi, ve Anayasa açılımlarından kaynaklanıyor. Bir umut olarak, Alevi, Kürt kökenli saygın, dürüst, demokrat izlenimi veren Kılıçdaroğlu’na iğliyi artırıyor.

 

Öncelikle şunu belirtmek gerek, bir kişinin Alevi, Kürt kökenli olması, siyasette başarılı ve iktidar olacağı anlamına gelmez. ‘’Çok Aliler gördük, Osman çıktılar, dönüp bize düşman çıktılar’’.. Siyasette önemli olan, halkın sorun ve ihtiyaçlarını iyi tespit etmek, buna uygun program, proje, becerikli kadro ve İTTİFAKLAR oluşturmaktır. Yoksa  Türkiye koşullarında Kılıçdaroğlu değil, elinde Zülfikar’la ‘’Hz. Ali’’ gelse başarılı olamaz.   

Siyasette soy, sop köken, inanç, belirleyici değil, olmamalıdır da.. Fakat yüzyıllardır  Türkiye’de  hep Türk-İslam kökenliler başbakan olacak değil ya,, birde Kızılbaş, Kürt kökenli başbakan olsun..  Onu da görelim..

 

Türkiye’de birçok kişi, Alevi kurumları olarak Kılçdaroğlu hakkında ne düşündüğümüzü sorudu… Avrupa ve Türkiye Alevi kurumlarımız, açıklamaların da; Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na seçilmesinden dolayı memnuniyetlerini dile getirip hayır-lı olsun dediler. Alevi ve Kürt kimliğinden dolayı kendisine gelecek her türlü saldırının karşısında olacaklarını belirtiler.  Ve Kılıçdaroğlu öncülüğünde CHP’nin bugüne kadar ki çizgisinden UZAKLAŞIP,  laik, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir Türkiye için, var olan Alevi, Kürt, azınlıkların, işçi ve emekçilerin, temel insan haklarını tanıyan, ona sahip çıkan evrensel sol, sosyal demokrat bir partiye dönüşmesini umduklarını açıkladılar.  Bu Kılıçdaroğlu’na açık bir destek değil, köstekte değildir.. Alevi toplumu çok kaynar süt içti, CHP’den de ÇOK dili yandı, artık yoğurdu üfleyerek yiyor.. Aleviler artık kendi kurumlarından başkasına da güvenmiyor..  Umarız Kılıçdaroğlu bu açıklamayı iyi algılar..

 

Büyük soru tabii ki, Kılıçdaroğlu;  CHP’yi 1930’larda buyana, özelikle de son 30 yıldır sürdürdüğü, MHP’den AKP’den  farksız,  milliyetçi, dinci i-layık çizgisinden ve CHP’yi içine düştüğü (Onur Öğmen) Dersim batağından çıkarabilecek mi?  ((Bence  Kılıçdaroğlu EN AZINDAN,,  Onur’suz Öğünen  beye, bay bay demeli, bu bey kendisi gitmezse, partiden atmalıdır.. CHP Tunceli’nin adını, DERSİM olarak değiştirme sözü vermelidir..  CHP kendi bütçesinden Dersim katliamını her yönüyle anlatan, tüm gizli arşiv belgeleri ortaya koyan, Dersim’de bir ‘’DERSİM 1938’’  anıt/müzesi açmalıdır..))        

Kılıçdaroğlu,, toplumun %80’ini oluşturan emekçilerden uzaklaşan, statükocu birkaç bürokrat ve sahil boylarında turizmcilerin şeriat gelir korkusuyla desteklediği CHP’yi, marjinal bir parti olmaktan kurtarıp, gerçek demokratik, laik bir Cumhuriyet HALK Partisine dönüştürüp ‘’12 eylülün üzerinde ’’ iktidara taşıyabilecek mi ??  

 

Koyun Kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa..

ABD, 2. Dünya savaşından sonra, dünyada  sosyalist işçi hareketini çökertmek, Ortadoğu ve Asya petrolleri üzerine konmak için;  Türkiye’de F-tipi İslami ve milliyetçi güçleri besledi, yetmedi askeri darbelerle onları iktidara taşıdı.. Ardından  ABD, amacına ulaştığını sanıp,  OSAMA-bin Ladin, Necmettin Erbakan gibi aşırı İslami uçları tasviye etmeye başladı.. Beslediği kargalar 11 eylülde ABD’nin gözünü oydu.. Bunun üzerine (bilerek bilmeyerek) sözde ılımlı İslamcıları ‘’Taliban Tayipleri’’ ileri sürdü.. Dün camiler kışlamız, müminler askerimiz, minareler süngümüz, kubbeleri kalkanımız, KURAN ANAYASAMIZ, türban sancağımız diyen Talibanlar,  ‘’one minut ta’’ ılımlı İslam postuna bürünüp, CHP desteği ile iktidar oldu. Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa..

 

Recep beyin fikri başkaydı ki  son dönemde İran’la Hamas’la kucaklaşıp, ABD’ye sırt çevirmesi, Ortadoğu’da  emperyalist çıkarlarını korumak isteyen ABD’yi yeni arayışlara itmiş görünüyor.  Kılıçdaroğlu bu arayışın bir parçası mı / olacak mı?  Bunu zamanla göreceğiz..  Fakat Deniz Baykal’ın esrarengiz ’’KOMPLO’’ istifası ve giderayak yaptığı konuşmada '’’ABD'den Pensilvanya'dan  ( Fettullah Gülen’den) aldığım destek mesajlarının samimiyetine inandığımı söylerim'’’ sözleri dikkat çekici. (Samimiyetine inanıyorsa Baykal FG’nin yanına yanına gitsin, uçak biletini de CHP ödesin..)  Batılı bir araştırmaya göre,  Dünyada en çok Türkiye’de,, halkın %70’i ABD’ye olumsuz bakıyor, ‘’Yankee go home’’diyor.. Bu nedenle ABD, Türkiye ilişkilerinin yeniden gözden geçireceği ortada. ABD’nin  çeşitli güçlerin bölgeye yönelik komplo teorileri, planları olabilir.. Önemli olan Türkiye’de iktidara talip olanları gerçek planı projesi ne.? Kılıçdaroğlu ne OBAMA, ne OSAMA, ne OSMAN, amacımız ezmeden ezilmeden ANADOLUda cennet,İNSANCA mutlu yaşamak diyebilecek mi?? 

 

Kırk Katır mı, Kırk satır mı.?

Söylemlerine göre Kılıçdaroğlu tek başına iktidar olmayı hedefliyor,  fakat  CHP tek partili dönemden (1950’lerde) bu yana, hiçbir zaman tek başına iktidar olamadı. Genelde hep 2.-3. parti konumunda kaldı. CHP, en çok oy aldığı 1973 -77 seçimlerinde bile, koalisyon yapmak zorunda kaldı. Kaldı ki o gün, bugün değil.. Artık Kürt oyların yeri yurdu belli, BDP’dir.  Alevi oylar artık CHP için çantada kekliği değildir. Bundan sonra Alevi oylarında demokratik Alevi hareketi belirleyici olacaktır.  Türkiye’de  üzerinden 12 Eylülün global silindiri geçen SOL, halen birleşip ayağa kalkabilmiş  değil.. 

Kılıçdaroğlu doğru olarak,  aş, ekmek, iş halkın temel ihtiyaçları için geniş kitlelere sesleniyor.. Fakat bugün,  tek başına iktidar olmak için bu oylar yetmeyecek.  Çünkü Türkiye Cumhuriyetin kuruluşundan buyana, CHP’nin de katkıları ile, Türkiye’de halka ZORLA dayatılan TÜRK-İSLAM sentezi (Ne mutlu Türküm, İslam’ım ideolojisi)  halkın beynini sulandırılmıştır..   Bugün seçmenin çoğunluğu (%70’i) oylarını sosyal-sınıfsal, toplumsal çıkarlara, temel insan haklarına göre değil, DAR dini veya milli duyarlılıklarına göre vermektedir. Bunu bugünkü mecliste de somut olarak görülmekte..  Bugün, TBMM’de en azından gerçek anlamda sosyal-demokrat ve onu sosyal bir çizgide ‘kıskaçta’ tutacak güçlü bir sosyalist partiye ihtiyaç vardır. SOL güçler, BİLEŞİN,, daha ne deyim…

 

Bugün Kılıçdaroğlu tek başına iktidar hedeflemiş olsa da,, en büyük olasılık, birinci parti olarak çıksa bile, Kılıçdaroğlu hükümet kurmak için, 40 katır ile 40 satır (din-milliyet)  arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır. Türkiye’de hangi parti iktidar olsa olsun, Kürt sorunu, Laiklik/Alevi sorunu,  sosyal adalet, demokratikleşme ve toplumsal  İTTİFAKTA dayalı YENİ BİR ANAYASA,  birincil ACİL sorunlar olarak yine gündemde olacaktır..  ÇÖZÜM, yeter artık, Anadolu’da anaların ağlamaması için, TÜRK-İSLAM değil,, (kimsenin dürüst  TÜRK İSLAMa karşı olduğu yok)  fakat CAN CANA , hep beraber EL-ELE verip, İNSAN, HAK endeksli, birlikte olabileceğimiz BİR YOL VAR.. 

 

Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun işi zor görünüyor.. Kılıçdaroğlu  bir yandan CHP’nin içine saplanmış milliyetçi, i-layık onursuz okları  tahta kılıcıyla kesip atabilecek mi ?

Diğer yandan POSTAL, TAKUNYA  giymeden, Yankee’ lere boyun eğmeden,  yeni bir siyasi yaklaşımla, HAK yolunda,  geniş  İTTİFAKLAR oluşturup,, geldiği yolda durduğu DARDA, yere çakılı HAK  ADALET kılıcı gibi, DİK durup, HALK için iktidar olabilecek mi ? Kılıçdaroğlu, temel insan haklarında DİK durursa, İTTİFAK oluruz yoksa YOK….   Birlikte göreceğiz.. 

 

Feramuz Acar  -  5/8/2010

 

tlf:  0045 40968878  /  acar@alevi.dk