Dünde, bugünde, yarında Alevilerin seçimi SOL dur..
Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu (DABF) olarak seçimlerle ilgili, 20 Mayıs Alevi Bektaşi Meclisi Ankara toplantısı öncesinde, 17 mayıs ta Alevilerin Seçimi başlıklı (ekteki www.alevi.dk) bildiriyi yayınlayarak, özetle şu görüşlerimizi dile getirdik..:
.......Bugüne kadar Türkiyede SOL (sosyalist) iktidar dışında tüm parti ve iktidarlar denenmiştir, ve hiç biri Alevilerin ve geniş emekçi kitlelerin, halkımızın, istem ve ihtiyaçlarına cevap vermemiştir. İNSAN YERİNE Ne mutlu ABD, Türk, İslam sentezi naraları, asker polis darbeleri ile ülke emperyalizme, milliyetçilik ve şeriata köle edilmiştir... İçinde bulunduğumuz kritik ortamda DABF olarak:
- CHP ve DSP arasında varılan seçim ittifakı, olumlu olmakla beraber, geniş demokratik, SOL güçleri içeren bir ittifak olmadığı için,
- Alevilerin taleplerine somut yanıtlar vermedikleri için,
- bu güne kadar izledikleri politikalarda önemli bir değişiklik öne koymadıkları için,
- seçimlerde halkın çoğunluğunu oluşturan emekçilerin, devrimci, demokrat ilerici güçlerin iradesi meclise yansıtamayacağı için,
- Önümüzdeki günlerde bu yönde somut bir adım atmadığı taktirde, Alevilerin bu ittifaka oy vermesini tavsiye etmeyi uğun görmüyoruz.
- Bu kritik ortamda diğer geriye kalan SOL güçlerle ciddi bir ittifak sağlanabilirse bunun desteklenmesini tavsiye ederiz.
- Yoksa Alevi kurumlarımız güçlü olduğumuz bölgelerde bağımsız adaylar göstermelidir.
Ve bizim için öneli olan Türkiyedeki Alevi kurumlarımızın ve onun üst kurumu ABFin görüşleri, ve kurumlarımızdan ortak, TEK bir ses çıkmasıdır ..... şeklinde açıklama yapıp, önerilerde bulunduk...
DABF olarak, 3 bine yakın temsilcinin katıldığı, Ankara Alevi Bektaşi Meclis toplantısına katılıp, Alevi temsilcilerin görüşlerini dinledik ve çeşitli parti ve kitle örgütleri ile yapılan görüşmeler hakkında bilgi aldık ve üst düzey yöneticiler birlikte bir değerlendirme yapıldı..
Çok coşkulu geçen Alevi Bektaşi Meclisi toplantısı sonunda açıklanan ve ayakta alkışlanan sonuç bildirisi (ekte). Bu bildiri aynı tarihlerde ABF bağlı PSAKD girişimi ile düzenlenen Aleviler ve Siyaset Konferansı sonuç bildirisi ile (ekte) içerik olarak aynıdır.. Yani örgütlü Aleviler, kurumlarımız arasında görüş ayrılığı yoktur, bu nedenle kimse dana altında bıza aramasın..
Alevi Bektaşi Meclisi sonuç bildirisinde; Türkiyedeki siyasi partilerinden hiç biri ülkemizin genel ve Alevilerin sorunlarına ilişkin ciddi bir siyasi çözüm projesi üretmediği ve Alevilerin eşitlik, özgürlük, laiklik, demokrasi alanında kırmızı çizgilerini ve taleplerimizi dile getirildi.. Alevilerin Türk İslam Sentezini savunan AKP, MHP, DYP/ANAP gibi dini/şeriatçı, milliyetçi sağ partilerden aday olması veya bu partilere oy vermesi tarihimiz, inanç ve felsefemiz açısından YOL DÜŞKÜNLÜĞÜDÜR.. Alevilerin %95 zaten bugüne kadar bu partilere oy vermemiştir ve vermeyecektir.
Alevi Bektaşi Meclisi, Alevilerin, emekçilerin halkın istem ve ihtiyaçlarına cevap verecek, ülke sorunlarına (Kürt sorunu vs.) barışçıl demokratik bir çözüm getirecek, kısaca Aleviler olarak arzuladığımız, geniş tabanlı bir SOL GÜÇBİRLİĞİN oluşmadığı, oluşması için son güne kadar çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
İstenilen bu güç birliği, o günde yeterli görmediğimiz CHP-DSP ittifakının, ÖDP vb. gibi sol partileri ve kitle örgütlerini vs. içine alan ve Alevilerin istemlerine somut yanıt verecek bir şekilde genişlemesi olabilirdi. Veya CHP-DSP ittifakının solundaki güçlerin bir partide /cephede birleşmesi olabilirdi. Bağımsız veya ortak bağımsız adaylarda bir çözüm olarak görüşüldü, fakat bağımsız seçilebilmek için çok oy gerektiği, ortak adaylar üzerinde anlaşma sağlanamazsa, ayrı ayrı bağımsız adayların birbiri ile rekabeti sol güçleri büyük oy kaybına uğratacağı ve bunun sonuçta AKP ve sağ milliyetçi partilerin ekmeğine yağ süreceği de dile getirildi..
Alevi kurumları olarak amacımız sonbahara yapılması planlanan seçimlere, istediğimiz bir SOL güç birliğini oluşturmaktı. Fakat Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi ile gelen, baskın seçim ve geniş halk kesimlerini dışlayan yürürlükteki anti demokratik seçim sistemi, birçok kesim gibi Alevileri ve sol güçleri kırk satır veya kırk katır arasında seçim yapmak zorlunda bırakmıştır...
Bu nedenlerle, Alevi Bektaşi Meclisi bu seçimlerde istediğimiz sonucu almanın mümkün olmayacağını bu nedenle, hedef olarak; bu seçimlerde meydanı AKP şeriatçı ve milliyetçi sağ partilere bırakmamak, mümkün olduğunca, istemlerimizin dile getirecek kurumlarımıza bağlı canları meclis kürsüsüne çıkarmak, Aleviler olarak arzuladığımız, SOL güç birliğinin oluşturulması için çalışmaların seçimlerden sonrada, kararlılıkla sürdürmek, bu süreçte bağımsız demokratik bir Alevi hareketi oluşturmak ve örgütlülüğümüzü güçlendirmek olarak belirledi.
Toplantıda genel SOL ve kurumlarımıza / istemlerimize bağlı Alevi adaylar dışında, bir parti (adres) gösterilmedi.. Toplantıda iki bakanımız (Turgut Öker ve Selahattin Özel) bu seçimlerde aday olmayacaklarını açıkladılar. Genel sol yelpazeden veya bağımsız olarak, aday olup olmama konusunda, üye ve diğer yöneticiler serbest bırakıldı... Kurumlarımızın yerel bölgelerine gidip danışıp aday bulmaları / isteyenler arkadaşların aday olmaları ve kurumlarımızın bu adaylar arasından tercihlerini yapıp merkeze bildirmeleri, Alevi kurumları olarak seçimlerde kurumlarımıza bağlı bu adaylara destek olunması kararlaştırıldı..
Hepimiz bu kararın daha net olmasını (belirli bir adres gösterilmesini) isterdik, fakat bu kaosun içinde kendimize sahip çıkmaktan başka net bir adres göstermemiz de doğru olmazdı..
Bu anlamda DABF olarak bizim açımızdan ve usul olarak, son günlerde bazı kişi veya kurumların polemik yapmaya çalıştığı gibi: Ne kişisel veya yerel örgütsel istemle aday dayı olan Alevi yöneticiler, ne Türkiyede ABFnin üst kurum olarak henüz parti adresi veya milletvekili adayı göstermediği açıklaması, nede AABK başkanlık divanının Alevi örgütlerinden milletvekili aday adayı olanlara tam destek açıklaması, arasında bir çelişki yoktur.. Hepsi yukarıda ki alınan kararlara uygundur..
Bu nedenle bu kritik ortamda, herkes ileriye yönelik somut önerilerde bulunsun, fakat kimse eylem içinde okları içeri, geri çevirmeye, yarın içimizde demokratik ortamda çözmemiz gereken, kişisel, örgütsel, iç sorunları (not etsin fakat) eylem birliğimizin önüne sürmeye kalkmasın..
Önemli olan bugünde yarında, Aleviler ve Alevi kurumları olarak istemlerimizde kararlı olup, dik durup, seçimlerin hemen sonra, ciddi bir değerlendirmem yapıp, ileriye yönelik örgütsel fikir ve eylem birliğimizi pekiştirip, yüzyıllardır varlığı inkar edilen inanç ve kültürümüzü resmi olarak kabul ettirmek. Ezmeden ezilmeden dünyada (cennet) insanca mutlu yaşamak için, mücadeleye, iktidara talip olmaya, önümüzdeki seçimlere kendimizi hazırlanmaktır..
Son olarak: 5 Haziranda parti üst yöneticilerinin hazırladığı aday listeleri açıklandı.. Bu günlerde bu adaylar da birkaç değişiklik olabilir, fakat büyük bir oranla bu listeler kesimlemiş görülüyor...
- Görülen o ki AKP, MHP, DYP/ANAP gibi sağ partiler tahmin ettiğimiz gibi, Alevi oyları çekmek/bölmek için liste vitrinlerine göstermelik,, Alevileri temsil etmeyen dönek ve satılmış adaylar yerleştirdiler.. Bunların Alevileri etkileyeceğini sanmıyoruz..
- Yıllardır Alevilerin oyları ile ayakta duran CHP-DSP ittifakı, halkın ve Alevilerin geniş sol tabanlı bir birlik istemine hiç kulak asmayıp, yine Alevi oylarını çantada keklik görüp, örgütlü Alevi adayları listeye almadığı gibi, aldıklarını da seçilemeyecek alt sıralara koyduğu, dün olduğu gibi bugünde Alevileri hiçe saydığı (örgütlü Alevileri meclise grup olarak taşımak istemediği) ortada..
Aleviler 80 yıldır CHPye nişanlı görüldü. CHP 80 yıldır Alevilere HAK yerine altı-OKunu attı. Bu (nişanı) okları CHPye geri atmanın zamanı (geçte olsa) gelmiştir..
1. Cumhuriyetçiliğin mi; demokrasi, eşitlik, insan hak ve özgürlükleri ve bağımsızlıktan uzak, ABD ve emperyalizme göbekten bağılık çıktı, al senin olsun.
2. Milliyetçiliğin mi: eşit insan/ vatandaş anlayışı yerine, Kürtleri azınlıkları (insanı) dışlayıcı, ne mutlu (73 millet) insanız yerine, ne mutlu Türküm milliyetçiliği çıktı, al senin olsun..
3. Halkçılılığın mı: halktan uzak, halka değil, imtiyazlı bir gruba hizmet eden, halkı ezmek çıktı, al senin olsun..
4. Devletçiliğin mi; halkın yarına kamu sektörünü koruyup güçlendirmek yerine, özel sektöre peşke çekip, halkı aç, işsiz, bırakıp coplayan militarist darbeci devlet çıktı, al senin olsun..
5. Laikliğin mi: TBM Meclisine mescit dikmek, okullarda zorunlu din dersi, namaz, kimlik kartına islam, Dersimden Sivasa Alevi katliamı, dinci devlet Diyanet çıktı, al senin olsun..
6. Devrimciliğin mi: ilerici devrimci solcu güçleri dışlamak, bu ülkenin en devrimcilerini katletmek, işkenceye, dar ağacına çekmek çıktı, al senin olsu..
Alevilerin zamanında DP ye okuduğu deyişi, geçte olsa CHP için okumanın da tam zamanı..
CHP 'yi gözel kız sandık
Çirkin çıktı, kahpe çıktı, dul çıktı
Alnım açık yüzüm ağ dedi kandık
Yüzü kara çarşaf, başı kel çıktı.
ABD yi vatandan sürek dediler
Köylünün dileğin verek dediler
Bağımsız bir gün görek dediler
Push çıktı, tufan çıktı, yel çıktı.
Bakın hallarına şu milletlerin
Açın kapısını adaletlerin
Mehdi diye gözlediğimiz zatların
Koltuğundan darbe çıktı, cop çıktı
Bunların mevki kazanmak fikri
Düşünen kim bizim gibi fakiri
Has kumaşık dedi bize her biri
Kendir çıktı, keten çıktı, çul çıktı
Söz HALKIN dedi kendi söyledi
Hürriyet var dedi zulüm eyledi
Halkın paralarını diyanete verdi
Hazineden bakır çıktı, pul çıktı.
Ali İzzet gel kendi sazını çal
Kendine gelmezsen gelir zeval
Bozulmuş düzen berbat her hal
Fitne çıktı, Deccal çıktı, mal çıktı.
- Güncel olarak, aday listeleri kesinleştikten sonra, Türkiyedeki yerel örgütlerimizden gelen öneriler doğrultusunda üst kurumlarımız hangi bölgede (bağımsız veya partili) hangi adayları (gönüllü veya zorunlu) destekleyeceğimizi belirleyip / açıklamalıdır.. (Türkiyedeki kurumlarımız son anda SOL bir parti ile antlaşabilirse, baraj aşılsa da, aşılmasa da ilerisi için buda yararlı olabilir..)
- Ayrıca son günlerde seçimle beraber Türkiye kuzey Irakta kanlı bir savaşın içine çekilerek milliyetçilik körüklenmeye çalışılıyor. Kürt sorununa barışçıl çözüm ve ABDnin Irak işgaline karşı Alevi kurumları olarak tutum alıp, tutarlı politika üretmemiz gerek.
- Aleviler olarak baştan tespit ettiğimiz gibi, bu seçimlerden istediğimiz sonucu almak mümkün değil. Bu nedenle Aleviler bu seçimde oylarını, önümüzdeki seçim/lere yatırım olarak kullanmalıdır.. En kısa zamanda Alevilerinde canı gönülden içinde olacağı SOL bir parti/birlik oluşturulmalıdır. Bu var olan bir parti olabilir veya yeni oluşum adı hiç önemli değil, SOL parti, Sosyalist Halk Partisi olabilir, önemli olan halkın ihtiyaçlarına cevap verecek politik programıdır..
Bu seçimde tavsiyemiz, Aleviler sandık başına gitmelidir ve oylarını;
o Kürt sorununa demokratik ve barışçıl çözüm isteyen
o %10 barajı gibi anti demokratik seçim yasalarını kaldırmak isteyen..
o Hortumculardan ve katliamcılardan 12 Eylül darbecilerinden hesap sormak isteyen.
o Sömürüye karşı emeği yücelten, 1 Mayısı resmi bayram ilan etmek isteyen
o Herkese ücretsiz, eğitim ve sağlık hizmeti isteyen.
o ABD emperyalizmi, sömürü ve savaşa karşı çıkan,
bağımsız, Sol, Alevi adaylara, partilere vermelidir..
Her ne olursa olsun seçimlerden sonra, en az bu düşünceleri savunan güçler bir araya gelmelidir..
DABF- adına
Başkan / Feramuz Acar